• KESİN SÜRENİN USULE AYKIRI OLARAK VERİLMİŞ OLMASI

    . İlgili Kanun / Madde
    1086 S.HUMK/409,163

    YARGITAY
    9.HUKUK DAİRESİ

    Esas No:           2007/8961
    Karar No:        2007/19207
    Tarihi:              18.06.2007

    l KESİN SÜRENİN USULE AYKIRI OLARAK VERİLMİŞ OLMASI
    l KESİN SÜREDEN BEKLENEN AMACIN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI
    ÖZETİ Mahkemece yetki belgesinin ibraz edilmesi için verilen kesin süre ile ilgili ara kararında, ibra2 edilmediği takdirde sonuçlarının ne olacağı açıklanmamıştır. Verilen kesin sürede kesin süreye koni ara kararında yapılması gereken işlerin açıkça belirtilmesi, hiç duraksamaya yer vermeyecek derecede bu süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafın bu konuda uyarılması gerekir Mahkemece bu usule uyulmamıştır. Bu nedenle verilen kesin sürenin HUMK.'un 163. maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı son celseden Önce yetki belgesini sunmuştur. Böylece kesin süreden beklenen amaç gerçekleşmiş, davacı ertelemeye neden olmamıştır, Açıklanan nedene mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır
    DAVA: Davacı, ihbar, kıdem, kötüniyet ve manevi tazminatlar ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    . Yerel mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Hüküm süresi  içinde davacı    avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
    İş sözleşmesinin ihbar, kıdem, kötü niyet ve manevi tazminatlar ile işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı İşveren davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı vekiline 10.10.2006 tarihli celsede vekaletnamesini yada yetki belgesini
    ibraz etmesi için kesin süre verildiğini, davacı vekilinin kesin süre geçtikten sonra yetki belgesini ibraz
    ettiği, üç aylık süre nedeni ile HUMK.'un 409. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar
    verilmiştir.                                                                                     
    Dosya içeriğine göre, davacının davalı işveren aleyhine terditli olarak öncelikle feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini, olmadığı takdirde tazminat ve işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Yargılama sırasında mahkemece, tazminat ve işçilik alacakları istemi tefrik edilmiş, davacı hakkındaki ceza davasının bekletici mesele yapılması karar alınmış ve son celseden önceki 10.10.2006 tarihindeki celsede, davacı vekiline vekaletnamesini yada yetki belgesini ibraz etmesi için 7 günlük kesin süre verilmiştir. Davacı vekili yetki belgesini 7 günlük süre geçtikten sonra ancak son celseden önce 07.02.2007 tarihinde ibraz etmiştir.
    Mahkemece yetki belgesinin ibraz edilmesi için verilen kesin süre ile ilgili ara kararında, ibra2 edilmediği takdirde sonuçlarının ne olacağı açıklanmamıştır. Verilen kesin sürede kesin süreye koni ara kararında yapılması gereken işlerin açıkça belirtilmesi, hiç duraksamaya yer vermeyecek derecede bu süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve tarafın bu konuda uyarılması gerekir Mahkemece bu usule uyulmamıştır. Bu nedenle verilen kesin sürenin HUMK.'un 163. maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı son celseden Önce yetki belgesini sunmuştur. Böylece kesin süreden beklenen amaç gerçekleşmiş, davacı ertelemeye neden olmamıştır, Açıklanan nedene mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     
     
     

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ