• KESİN SÜRE VERİLMESİNE KARŞIN BİLİRKİŞİ ÜCRETİNİN YATIRILMAMASI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/17,41,57
    1475 S.İşK/14
    1086 S.HUMK/415

    T.C.
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
                                                                                                                                             
    Esas No: 2005/12520
    Karar No: 2005/14889
    Tarihi: 28.04.2005         

    l KESİN SÜRE VERİLMESİNE KARŞIN BİLİRKİŞİ ÜCRETİNİN YATIRILMAMASI
    l DAVANIN İSPAT EDİLEMEDİĞİ SONUCUNA ULAŞILAMAYACAĞI
    l İŞÇİLİK ALACAKLARI VE FESİH NEDENİNİ İSPAT YÜKÜNÜN İŞVERENDE OLMASI
    l RE’SEN DOSYANIN BİLİRKİŞİYE VERİLEBİLECEĞİ

    ÖZETİ: İş hukuku yargılamasında, hizmet akdinin işverence haksız olarak feshedildiğinin ileri sürülmesi halinde, feshin haklı olarak yapıldığının ispat yükü davalı işverene düşer. Aylık ücretinin ödendiğinin ve tasarrufu teşvik kesintisinin yapılarak bankaya yatırıldığının ispat külfeti davalı işverene düşmektedir. Keza, yıllık ücretli iznin kullandırıldığının ya da karşılığı ücretinin ödendiğinin ispat yükü de işverene aittir.
    Mahkemece tazminat ve alacakların hesaplanması için, re’sen dosyanın hesap bilirkişisine verilmesine karar verilmiştir. H.U.M.K.nun 415. maddesi uyarınca “resen icraen emrolunan işlemin gerektirdiği gider iki taraftan birinin veya her ikisinin tediye etmesine karar verilir. Tayin edilen süre içinde bu gider yatırılmamış ise ilerde icap edenlerden alınmak şartı ile Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verilebilir.” Mahkemece bu hüküm doğrultusunda işlem yapılabileceği gibi ihbar ve kıdem tazminatı ile izin, ücret ve tasarrufu teşvik kesintisi ve nema miktarları dosyadaki verilere göre de belirlenebilir.
    DAVA: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, yevmiye ile tasarruf teşvik fonu alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı hizmet akdinin davalı işverence haksız olarak feshedilmesi nedeni ile ihbar ve kıdem tazminatları ile yıllık ücretli izin, tasarrufu teşvik kesintisi ve nema alacağı isteminde bulunmuştur.
    Davalı işveren, davacıya kıdem tazminatının ödendiğini, akdin davacı tarafından feshedilmesi nedeniyle ihbar tazminatı talep edemeyeceğini, diğer alacaklarının da bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece deliller toplanmış ve alacakların hesaplanması için dosyanın bilirkişiye tevdii ile ilgili ara kararı verilmiş olup, davacı tarafça verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması üzerine de ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    İş hukuku yargılamasında, hizmet akdinin işverence haksız olarak feshedildiğinin ileri sürülmesi halinde, feshin haklı olarak yapıldığının ispat yükü davalı işverene düşer. Aylık ücretinin ödendiğinin ve tasarrufu teşvik kesintisinin yapılarak bankaya yatırıldığının ispat külfeti davalı işverene düşmektedir. Keza, yıllık ücretli iznin kullandırıldığının ya da karşılığı ücretinin ödendiğinin ispat yükü de işverene aittir. Somut olayda, davalı işverenin belirtilen ispat külfetini tam olarak yerine getirip getirmediği değerlendirilmemiştir. Bu somut hukuksal olgulara göre, davanın ispat edilemediğinden söz edilemez.
    Diğer taraftan, mahkemece tazminat ve alacakların hesaplanması için, re’sen dosyanın hesap bilirkişisine verilmesine karar verilmiştir. H.U.M.K.nun 415. maddesi uyarınca “resen icraen emrolunan işlemin gerektirdiği gider iki taraftan birinin veya her ikisinin tediye etmesine karar verilir. Tayin edilen süre içinde bu gider yatırılmamış ise ilerde icap edenlerden alınmak şartı ile Devlet Hazinesinden ödenmesine karar verilebilir.” Mahkemece bu hüküm doğrultusunda işlem yapılabileceği gibi ihbar ve kıdem tazminatı ile izin, ücret ve tasarrufu teşvik kesintisi ve nema miktarları dosyadaki verilere göre de belirlenebilir.
    Bu hususlar dikkate alınarak davacı haklı olduğu takdirde alacak kalemleri tespit edilmek suretiyle bulunacak miktarlar hüküm altına alınmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ