YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ |
|
Esas No.
Karar No.
Tarihi: |
2012/28605
2013/25587
19.11.2013 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/25 |
|
- İŞYERİNE ALKOLLÜ GELME
- HAKLI FESİH
|
|
ÖZETİ Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının 26.07.2010 tarihi saat 01:20 sıralarında, güvenlik hizmeti verilen işyerine iradesini kaybetmiş derecede alkollü vaziyette geldiği, geceyi aldığı alkolün etkisiyle işyerinin sığınak bölümünde uyuyarak geçirdiği, bu durumun işverene 30.07.2010 tarihinde iletildiği, bu itibarla işveren feshinin haklı sebebe dayandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar, olayın gerçekleştiği gece vardiyasında görevli davalı tanığı Fatih Arslan duruşmada alınan beyanında, "davacıyı bir kısım arkadaşları destekleyerek getirdiler uyuklama halinde idi sarhoş olduğunu söylediler ben alkol alıp almadığını bilemiyorum" şeklinde ifade vermiş ise de, işverene sunduğu tutanakta olayı tüm gerçekliğiyle açıklamış olup, duruşmada alınan yazılı şekilde kaçamaklı ifadesine değer verilemez. Anılan sebeple, fesih haklı sebebe dayandığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi N. Özdamar Karakülah tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin işverence haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ve aylık ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendisini kaybedecek derecede alkollü vaziyette işyerine geldiğini, geceyi işyerinde sızmış vaziyette geçirdiğini, bu sebeple iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini, dava konusu alacaklara hak kazanılmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (d) alt bendinde, işçinin, işyerine sarhoş gelmesi haklı fesih sebebi olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda, davalıya ait işyerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan davacı işçinin iş sözleşmesi, davacının işyerine mesai saatleri dışında gece geç saatte alkollü ve aşırı derecede sarhoş olarak gelmesi, bu durum neticesinde müşteriler ile sorunlar yaşanmış olması, olası iş kayıplarına ve şirketin itibarının zedelenmesine yol açmış bulunması gerekçeleri açıklanarak, 4857 sayılı Kanun'un 25/II-d maddesi uyarınca 03.08.2010 tarihi itibariyle feshedilmiştir.
Davalı tanığı Fatih Arslan tarafından düzenlenen ve işverene sunulmuş tutanakta, davacının 26.07.2010 tarihinde saat 01:20 sularında, sarhoş, kimseyi tanımayacak vaziyette yanında yabancı iki şahısla birlikte işyerine geldiği, etrafa kustuğu ve geceyi işyerinde geçirdiği, apartman sakinlerinin bu durumdan rahatsız olduğu, daha önce de benzer hareketlerin tekrarlandığı bildirilmiştir. Davacı tanığı Hasan Köz tarafından düzenlenen 31.07.2010 tarihli tutanakta ise, 26.07.2010 tarihinde saat 10:30 sıralarında binanın sığınak kısmında davacının kanepede uyuyor vaziyette bulunduğunun, bulunulan mahalde ağır bir kokunun olduğunun, kokunun dağıtılması için parfüm kullanıldığının işverene bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davalı tanığı Fatih Arslan tarafından cep telefonu vasıtasıyla çekildiği anlaşılan ve dosya içeriğine CD formatında sunulmuş otuz saniyelik görüntü kaydında, davacının kanepe üzerinde yüz üstü vaziyette uyumakta olduğu, ağız hizasında olmak üzere kanepenin üzerinde ve etrafında yoğun miktarda kusmuk kalıntılarının bulunduğu görülmektedir.
Davacı, 03.08.2010 tarihli işverene sunduğu yazılı savunmasında ise, işyerine kişisel eşyalarını almak için geldiğini, bu sırada tansiyonunun düştüğünü, işyerinin sığınak bölümünde dinlendiğini beyan etmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacının 26.07.2010 tarihi saat 01:20 sıralarında, güvenlik hizmeti verilen işyerine iradesini kaybetmiş derecede alkollü vaziyette geldiği, geceyi aldığı alkolün etkisiyle işyerinin sığınak bölümünde uyuyarak geçirdiği, bu durumun işverene 30.07.2010 tarihinde iletildiği, bu itibarla işveren feshinin haklı sebebe dayandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar, olayın gerçekleştiği gece vardiyasında görevli davalı tanığı Fatih Arslan duruşmada alınan beyanında, "davacıyı bir kısım arkadaşları destekleyerek getirdiler uyuklama halinde idi sarhoş olduğunu söylediler ben alkol alıp almadığını bilemiyorum" şeklinde ifade vermiş ise de, işverene sunduğu tutanakta olayı tüm gerçekliğiyle açıklamış olup, duruşmada alınan yazılı şekilde kaçamaklı ifadesine değer verilemez. Anılan sebeple, fesih haklı sebebe dayandığından kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.