• İŞYERİNDE İŞÇİLERİN SENDİKA ÜYESİ OLMASINA YARDIM EDEN İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
     2017/31098
    2017/11750
    22.05.2017
    İlgili Kanun / Madde

    4857 S. İşK. /18-21
    6356 s. STİSK/25

     
       
    • İŞYERİNDE İŞÇİLERİN SENDİKA ÜYESİ OLMASINA YARDIM EDEN İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
    • İŞVEREN VEKİLLERİNİN SENDİKANIN GEREKSİZ OLDUĞU ÜYE OLANLARIN İŞTEN ÇIKARTILACAĞI DOĞRULTUSUNDA KONUŞMA YAPMALARI
    • SENDİKAL TAZMİNAT
     
    ÖZETİ   davacının Hizmet-İş Sendikası üyesi olduğu, 16.04.2015 tarihinde iş akdinin feshedildiği, Hizmet-İş Sendikasının işyerinde örgütlenme çalışmalarına başladığı, davacının bu faaliyetler kapsamında işçilerle görüştüğü, Sendikanın dosyaya sunulan yazılarında davalı işyerinde görevli çavuşlara talimat verilerek işçilerin e-devlet şifrelerinin istendiği, sendikal faaliyetlere engel olunduğuna dair şikayetlerin bulunduğunun bildirildiği, davacının Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince aynı gün incelenen 2016/24510 esas nolu Konya 1. İş Mahkemesi'nin 2015/408 esas ve 2016/274 karar nolu dosyasının davacısı ... ... ile davalı işyerinde sendikal hareketin öncüsü oldukları, işyerinde sendikalı olmak isteyen işçilerin üyelik işlemlerine yardımcı oldukları, gerek dosyaya sunulan görüntü kayıtlarından gerek ses kayıtlarının çözümlendiği bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Davalı işverence sunulan bazı işçiler tarafından yazılmış şikayet dilekçelerinde davacının adının geçmediği ve bu dilekçelerin davacının iddia olunan eylemleri yaptığını göstermeye yeterli olmadığı, davacının da savunmasında atılı eylemleri kabul etmediği, yargılama sırasında dinlenen davacı ve davalı tanıklarının da davalının iddialarını doğrulamadığı, tüm bu nedenlerle davacının işçileri yanıltarak zorla sendikaya üye yaptığına dair iddiaların ispatlanamadığı, ancak işverenin davacının sendikal faaliyetlerinden rahatsız olduğunun anlaşıldığı, ayrıca davacı tanıklarının beyanlarında sendikal faaliyetleri nedeniyle davacının ve ... ... isimli işçinin iş akitlerinin feshedildiği, işyeri yetkilisi ... 'ın işçileri toplayarak habersiz sendikaya üye olunmaması ve sendikanın gerekmediği yönünde konuşma yaptığı, sendikaya üye olmamaları yönünde baskı yapıldığı, işyeri yetkililerince üye olanların işten çıkartılacağının söylendiği ifade edilmiştir. Yukarıda belirtilen mevcut delil durumu ve Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince aynı gün incelenen 2016/24510 esas nolu Konya 1. İş Mahkemesi'nin 2015/408 esas ve 2016/274 karar nolu dosyasının davacısı ... ... 'in sendikal tazminat talebinin aynı gerekçelerle kabul edildiği gözetildiğinde feshin sendikal nedenlerle yapıldığı anlaşılmakla mahkemece sendikal nedenin ispatlanmadığı gerekçe gösterilerek sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.



                   
     
                 

    Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden bulunmaksızın sendikal nedenle feshedildiğini öne sürerek, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve 6356 sayılı Kanun'un 25. maddesi uyarınca 1 yıllık brüt ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminat ile boşta geçen süre ücretinin davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davacının iş sözleşmesinin amirlerinin haberinin olduğunu söyleyerek çalışanlardan e-devlet şifresini alarak yalan beyanla işçileri sendika üyesi yaptığının, işçiler tarafından yapılan şikayetler ve kamera görüntülerine istinaden yalan beyanla ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı hareket ettiğinin tespit edilmesi üzerine sözlemesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II maddesi gereğince haklı nedenle bildirimsiz olarak feshedildiğini, feshin sendikal nedene dayanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davalı işverence yapılan feshin geçerli sebebe dayanmadığı ancak sendikal nedenin varlığının ispatlanamadığı belirtilerek hüküm kurulmuştur. Karar tarafların temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 13.12.2016 tarihli ve 2016/36480 esas, 2016/21201 karar sayılı ilamı ile feshin sendikal nedene dayandığı gerekçesi ile bozulmuştur.
    Davacı vekili, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 13.12.2016 tarihli ve 2016/36480 esas, 2016/21201 karar sayılı ilamına karşı maddi hatanın giderilmesi talebinde bulunmuş olup dilekçesi incelendi.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
    Dosya içeriğine göre, bozma ilamı öncesinde davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin varlığı kabul edilmiş ve davacının alt işveren şirket bünyesinde işe iadesine, tazminat ve alacaklardan davalıların müştereken sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesinde, mahkemece bu yöne ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş, hüküm yalnız sendikal tazminat yönünden bozulmuştur. Ancak yeniden hüküm kurulurken davacının hangi davalı bünyesinde işe iade edildiği, tazminat, alacaklar ile yargılama giderlerinden davalıların ne şekilde sorumlu tutulduğu açıkça belirtilmemiştir. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 13.12.2016 tarihli ve 2016/36480 esas, 2016/21201 karar sayılı kararının bu yönü ile maddi hataya dayandığı anlaşıldığından ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.
    Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Dosya içeriğine göre fesih için haklı ve geçerli bir nedenin varlığı davalı işverence kanıtlanmadığından mahkemece feshin geçersizliğine karar verilmiş olması isabetli olup tarafların bu yöndeki temyizi yerinde değildir.
    Sendikal neden yönünden ise; davacının Hizmet-İş Sendikası üyesi olduğu, 16.04.2015 tarihinde iş akdinin feshedildiği, Hizmet-İş Sendikasının işyerinde örgütlenme çalışmalarına başladığı, davacının bu faaliyetler kapsamında işçilerle görüştüğü, Sendikanın dosyaya sunulan yazılarında davalı işyerinde görevli çavuşlara talimat verilerek işçilerin e-devlet şifrelerinin istendiği, sendikal faaliyetlere engel olunduğuna dair şikayetlerin bulunduğunun bildirildiği, davacının Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince aynı gün incelenen 2016/24510 esas nolu Konya 1. İş Mahkemesi'nin 2015/408 esas ve 2016/274 karar nolu dosyasının davacısı ... ... ile davalı işyerinde sendikal hareketin öncüsü oldukları, işyerinde sendikalı olmak isteyen işçilerin üyelik işlemlerine yardımcı oldukları, gerek dosyaya sunulan görüntü kayıtlarından gerek ses kayıtlarının çözümlendiği bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Davalı işverence sunulan bazı işçiler tarafından yazılmış şikayet dilekçelerinde davacının adının geçmediği ve bu dilekçelerin davacının iddia olunan eylemleri yaptığını göstermeye yeterli olmadığı, davacının da savunmasında atılı eylemleri kabul etmediği, yargılama sırasında dinlenen davacı ve davalı tanıklarının da davalının iddialarını doğrulamadığı, tüm bu nedenlerle davacının işçileri yanıltarak zorla sendikaya üye yaptığına dair iddiaların ispatlanamadığı, ancak işverenin davacının sendikal faaliyetlerinden rahatsız olduğunun anlaşıldığı, ayrıca davacı tanıklarının beyanlarında sendikal faaliyetleri nedeniyle davacının ve ... ... isimli işçinin iş akitlerinin feshedildiği, işyeri yetkilisi ... 'ın işçileri toplayarak habersiz sendikaya üye olunmaması ve sendikanın gerekmediği yönünde konuşma yaptığı, sendikaya üye olmamaları yönünde baskı yapıldığı, işyeri yetkililerince üye olanların işten çıkartılacağının söylendiği ifade edilmiştir. Yukarıda belirtilen mevcut delil durumu ve Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesince aynı gün incelenen 2016/24510 esas nolu Konya 1. İş Mahkemesi'nin 2015/408 esas ve 2016/274 karar nolu dosyasının davacısı ... ... 'in sendikal tazminat talebinin aynı gerekçelerle kabul edildiği gözetildiğinde feshin sendikal nedenlerle yapıldığı anlaşılmakla mahkemece sendikal nedenin ispatlanmadığı gerekçe gösterilerek sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davacının davasının kabulüne, işverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE, davacının davalı ... Yapı Müh. Müt. Tem. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti. nezdinde İŞE İADESİNE,
    3-Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen ... Yapı Müh. Müt. Tem. Hizm. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından süresi içinde işe başlatılmaması halinde davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,
    4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğinin tespitine,
    5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 31,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 3,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    6-Davacı vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
    7-Davacı tarafça yapılan 654,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
    8-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ