İŞYERİ DEVRİNDE İŞVERENLERİN KIDEM TAZMİNATINDAN SORUMLULUĞU
İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/6
1475 S.İşK/14
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2008/42911
Karar No. 2010/30443
Tarihi: 25.10.2010
l İŞYERİ DEVRİNDE İŞVERENLERİN KIDEM TAZMİNATINDAN SORUMLULUĞU
ÖZETİ: İşyeri devrinin esaslan ve sonuçlan 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
1475 sayılı yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıktan sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
DAVA: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret, fazla çalışma, dini bayram, ulusal bayram, yıllık izin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi N.Doğan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının davalılardan AZE AŞ'de 01.11.1995 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, çalışmakta iken işçilerin tüm özlük haklan ile birlikte devredilmesi sonucu diğer davalı NTK isimli şirkette 08.06.2005 tarihine kadar çalıştığını, 2004 yılı Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, 2005 yılı Nisan ve Mayıs ayı ücretleri ile fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile işten ayrıldığını belirterek ihbar ve kıdem tazminatı ile ücret ve diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının iş akdinin işverenlik tarafından tazminat gerektirir şekilde feshedildiği davacının AZE Mühendislik ve Müşavirlik AŞ'de 6 yıl 5 ay, NTK inşaat Tur ve Tic. Ltd. Şirketinde 3 yıl 1 ay 27 gün çalışmış olduğu belirtilerek net 1415,95- TL kıdem tazminatı alacağının akdin feshi tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı AZE Mühendislik ve Müşavirlik AŞ'den, net 4948,59-TL'nin akdin feshi tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile davalı NTK İnş. Tur. Ve Tic. Ltd. Şirketinden tahsiline ve diğer bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davalılar vekili tarafından bilirkişi raporunda maddi hata olduğunu, raporda davacının hizmet süresinin AZE AŞ'de 6 yıl 5 ay, NTK Ltd. Şirketinde 3 yıl 1 ay 27 gün olarak tespit edildiğini, davacının toplam 9 yıl 1 ay 27 gün çalıştığının yazılı olduğunu, toplam iş süresini bilirkişinin NTK isimli şirketin hesabına kattığını, toplam iş süresinin 15 yıl 11 ay 27 gün olduğunu, bu fahiş hataya itiraz ettiklerini ancak mahkemenin dikkate almadan karar verdiğini belirterek karan temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Uyuşmazlık işyeri devri nedeni ile kıdem tazminatından sorumluluk esasları noktasında toplanmaktadır.
İşyeri devrinin esaslan ve sonuçlan 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre 1475 sayılı yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından işyeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, işyeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıktan sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
Somut olayda işyerini devreden Aze Mühendislik ve Müşavirlik Anonim Şirketi de kıdem tazminatından sorumlu ise de bu sorumluluğu işçiyi çalıştırdığı süre ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır. Devralan işveren ise tüm hizmet süresi üzerinden son ücrete göre hesap edilen kıdem tazminatından sorumludur. Bilirkişi tarafından yasa ve yerleşik içtihatlara göre her bir şirketin sorumlu olduğu kıdem tazminatı miktarı hesap edilmiş ise de mahkemece tüm hizmet süresi nazara alınarak hesap edilen kıdem tazminatından son işveren NTK İnş Tur ve Tic Ltd Şirketi sorumlu tutulduğu gibi bu miktarın içinde yer alan 1.415,95-TL' sının ayrıca devreden işveren olarak davalı Aze Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş' den de alınmasına karar verilmek sureti ile mükerrer tahsilâta yol açacak şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Hükmün 1. Fıkrasının a ve b bentlerinin tümü ile hükümden çıkarılarak 1 nolu FIKRA olarak " toplam 4948, 59-TL net kıdem tazminatının (davalı Aze Mühendislik ve Müşavirlik Ticaret AŞ açısından 1415,95-TL net ile sınırlı olmak kaydı ile ) akdin feshi tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde yazılmak sureti ile hükmün HLTMK' nun 436/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 25.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.