• İŞVERENİN ÜCRETSİZ İZNİ KABUL ETMEYENLERİN İŞTEN AYRILABİLECEĞİNİ SÖYLEMESİ

    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
     2017/12149
    2017/26362
    22.11.2017
    İlgili Kanun / Madde

    4857 S. İşK. /17
    1475 S. İşK/14

     
       
    • İŞVERENİN ÜCRETSİZ İZNİ KABUL ETMEYENLERİN İŞTEN AYRILABİLECEĞİNİ SÖYLEMESİ
    • İŞÇİNİN İŞVERENİN BU BEYANI ÜZERİNE İŞTEN AYRILMASININ İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE FESHİ ANLAMINA GELECEĞİ
    • İŞÇİNİN HAKLI FESHİNDE KIDEM TAZMİNATINI HAK EDEN İŞÇİNİN İHBAR TAZMİNATI İSTEYEMEYECEĞİ
     
    ÖZETİ   Tüm dosya içeriği ve taraf tanık beyanlarından, davacının işverence ücretsiz izne ayrılma talebini kabul etmemesi üzerine işverence bu şekilde çalışmak istemeyenlerin ayrılabileceğini beyan ettiği bu nedenle işçi tarafından iş akdinin haklı nedene dayalı olarak sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Aynı mahiyetteki olan ve kıdem tazminatının hüküm altına alındığı dava dosyası Dairemizin 2017/9229 esas - 2017/23836 karar sayılı ilamı ile davalı temyizi üzerine onanmıştır. Yine dairemizin 01.11.2017 tarih, 2017/8960 esas- 2017/23721 karar sayılı ilamında da aynı yönde karar verilmiştir. Açıklanan nedenle mahkemece kıdem tazminatı talebinin hüküm altına alınması isabetli ise de, ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

                   
     
         
                 

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Davacı vekili; davacının davalıya ait işyerinde 21.07.2010 - 12.02.2014 tarihleri arasında CNC operatörü olarak kesintisiz çalıştığını, işverence, normal mesai saatleri dışında geç saatlere kadar çalıştırıldığını, fazla çalışma yapmalarına rağmen ücretlerinin eksik yatırılması ve normali aşan çalışma saatleri dolayısıyla, bazı işçilerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına şikayette bulunduğunu, işverenin, davacı ve çalışma arkadaşlarının işe devam etmesini şartlara bağlayarak, şartlarını kabul etmeyenleri istifaya zorladığını, istifa etmeyen davacıyı da “ Şartlarımı kabul etmiyorsanız hepinizi işten çıkarıyorum. Sizinle daha fazla uğraşamam, bu saatten sonra burada çalışmıyorsunuz” diyerek işten çıkardığını öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili ve ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. 
    Davalı vekili ise; davacının iş akdinin istifa suretiyle sona erdiğini, davalı şirketin, kısa çalışma ödeneğinden yararlanmak için 23.01.2014 tarihinde Türkiye İş Kurumuna başvurduğunu, buna rağmen, çalışanların ücretlerinin eksiksiz olarak ödendiğini, davalı firmanın, yeni iş alamaması nedeniyle Eylül 2013’den itibaren düşük kapasite ile çalıştığını, 17.01.2014 mesai bitiminde çalışmanın tamamen durduğunu, yeni küçük bir iş çıkması üzerine 03.02.2014 tarihinden itibaren bir hafta çalışıldığını ve işyerinin 10.02.2014’de yeniden kapandığını, ancak, davacının istifa ettiği tarihe kadar, işyerinin düşük kapasite ile çalıştığı ve kapalı olduğu dönemde dahi çalışanların ücretlerinin çalışıyormuş gibi eksiksiz olarak ödendiğini, yıllık izin kullanma konusunda kimseye baskı yapılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan delillere göre, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmadan feshedildiği belirtilerek bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulün karar verilmiştir. 
    Karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 
    2-Taraflar arasında iş akdinin kim tarafından feshedildiği ve davacının kıdem, ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Mahkemece, davacının istifa ettiğine dair yazılı bir belge sunulmadığı, dört yıla yakın çalışması bulunan davacının her türlü hakkından yoksun kalacak şekilde işini terk etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı, davalı işverenin ispat külfetini yerine getirmediği belirtilerek kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmıştır. 
    Tüm dosya içeriği ve taraf tanık beyanlarından, davacının işverence ücretsiz izne ayrılma talebini kabul etmemesi üzerine işverence bu şekilde çalışmak istemeyenlerin ayrılabileceğini beyan ettiği bu nedenle işçi tarafından iş akdinin haklı nedene dayalı olarak sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Aynı mahiyetteki olan ve kıdem tazminatının hüküm altına alındığı dava dosyası Dairemizin 2017/9229 esas - 2017/23836 karar sayılı ilamı ile davalı temyizi üzerine onanmıştır. Yine dairemizin 01.11.2017 tarih, 2017/8960 esas- 2017/23721 karar sayılı ilamında da aynı yönde karar verilmiştir. Açıklanan nedenle mahkemece kıdem tazminatı talebinin hüküm altına alınması isabetli ise de, ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Ayrıca, brüt 904,96 TL fazla çalışma ücreti alacağının 500,00 TL' sinin dava tarihinden 404,96 TL' sinin ıslah tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesi gerekirken 504,96' TL sinin ıslah tarihinden itibaren faizi ile tahsili yönünde hüküm kurulması hatalıdır. 
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının talep halinde davacıya iadesine, 22/11/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ