YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ |
|
Esas No.
Karar No.
Tarihi: |
2016/18028
2016/18994
01.11.2016 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/18-21
6356 S STSK/25
|
|
- İŞVERENİN SENDİKALAR ARASINDAKİ ÇEKİŞMEDE BİR SENDİKADAN YANA TARAF OLMASI
- SENDİKAL NEDENLERLE FESİH
|
|
ÖZETİ Bu kapsamda mevcut delil durumu itibariyle; davalı işyerindeki sendikal faaliyete ve sendikalar arasındaki çekişmeye davalı işverenin dahil olduğu açıktır. Fesih için neden göstermeyen, sendikalar arası çekişmeye dahil olan davalı işverenin, iş sözleşmesini sendikal nedenle feshettiği açık olup, sendikalar arasındaki rekabetten kaynaklandığını söylemek yerinde değildir. Sendikal fesih iddiası ispatlanmış olup, sendikal tazminatın kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır
.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin haklı ve geçerli bir neden gösterilmeden feshedildiği, asıl nedenin sendika seçme özgürlüğünü engellemek olduğunu iddia ederek, feshin geçersizliği ile en az bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, fesih yazısında neden bildirilmemesinin bu davada öneminin bulunmadığı, işyerindeki yetkili sendikadan istifa edip geri dönmelerin sendika yetkisine etkisinin bulunmadığı, sendikal fesih iddiasını davacının kanıtlamak zorunda olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının işe iade talebi yönünden davalı işverenin feshin haklı ve geçerli bir nedenle yapıldığı ispatlanamadığından davanın kabulüne; sendikal tazminat talebi yönünden ise davalı işyerindeki sendikal faaliyetlerin sendikalar arasındaki rekabetten kaynaklandığı, işyeri çalışanlarının sendika seçme özgürlüğüne davalı işverenin müdahalesinin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/6 maddesi uyarınca da “İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür”.
İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
Bireysel sendika özgürlüğü, kolektif sendika özgürlüğünün temelidir ve bu ikisi bir bütünü oluşturur. Çalışanların örgütlenmesi önündeki tüm engeller, toplu sözleşme düzeninin varlığını tehdit eder. Sendikal nedenle yapılan fesih, bu engellerden biridir. İşçinin sendikaya üye olması üzerine veya sendikal faaliyetleri nedeni ile çıkarılması iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini gösterir. Yaptırım belirlenirken, sendikal nedenle yapılan feshin, ilk bakışta iş sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini gösteren fakat temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelik bir haksız fiil olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.
Sendikal fesih iddiasında tarafların ispat yükümlülüğü yukarda belirtilen normatif kurallar ile düzenlenmiş olup, burada evleviyetle feshin nedeninin ispat yükümlülüğünün işverene ait olduğu belirtildikten sonra işçinin ileri sürülen fesih nedeninin doğru olmadığı ve bunun sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Başka bir anlatımla sendikal özgürlüğün teminine yönelik olarak sendikal fesih iddialarında tek taraflı bir ispat yükümlülüğü yeterli görülmemiştir. Dolayısıyla işverenin ispat faaliyetinin sendikal nedenle fesih iddialarının değerlendirilmesinde önemli bir etken olacağı aşikârdır.
Diğer taraftan, her ne kadar 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/7 maddesinde “Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur” düzenlemesinde fesih dışında ibaresi kullanılmış ise de sendikal nedenle fesih, iş sözleşmesi devam ederken yapılan sendikal ayrımcılıktan daha ağır bir yaptırım olduğundan, sendikal ayrımcılık yapıldığını gösteren güçlü vakıalar var ise işverenin feshin sendikal nedene dayanmadığını ve geçerli nedeni olduğunu kanıtlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi, iş akdinin haklı veya geçerli bir nedenle feshedilmediğini ve bu feshin asıl sebebinin sendika özgürlüğü kapsamındaki sendika seçme özgürlüğünün engellenmesine yönelik olduğunu iddia etmiştir.
Mahkemece işverence gerçekleştirilen feshin haklı ve geçerli olduğu ispatlanamadığından feshin geçersizliğine karar verilmiş, ancak davalı işyerindeki sendikal faaliyetlerin ise sendikalar arasındaki rekabetten kaynaklı olup, işverenin buna dahlinin olmadığı gerekçesiyle sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre geçerli fesih konusunda ispat yükü kendisinde olan davalı işveren feshin haklı ve geçerli nedene dayandığını kanıtlayamadığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir.
Ancak davalı işyerinde sendikal bir faaliyet olduğu sabit olup, bu olgu Mahkemenin de kabulündedir. Bu uyuşmazlıkta çözüm, işverenin sendikal nedenle feshi gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve bu bağlamda ispat yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği noktalarında toplanmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgeler ile aynı davalı işverene karşı aynı iddialarla açılan ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2016/18021 ilâ 2016/18029 Esas sayılı ve 2016/27214 ilâ 2016/27222 Esas sayılı dosyaların birlikte incelenmesinden;
Davalı işverence yazılı fesih bildiriminde fesih nedeni açıklanmamış, yargılama safhasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında da bu yönde somut bir açıklama yapılmadığı gibi delil de sunulmamış, sadece sendikal feshin söz konusu olmadığı, bu iddianın ispatının işçiye ait olduğu yönünde savunma yapılmıştır. Davalı tanıkları beyanlarında dahi somut bir fesih sebebi belirtilmemiş, hatta bu fesihlerin duyuma dayalı olarak sendikal nedenle yapıldığını öğrenildiğinden, ayrıca fesih sonrası yeni işçi alımlarının olduğundan dahi sözetmişlerdir.
Ayrıca davalı işverene ait 4 işyeri bulunmakta olup, 01.06.2015 tarihi itibariyle davalı İşletmedeki toplam işçi sayısı 1611 olup, 1433 işçinin ... 4 işçinin ..., 2 işçinin de ... Sendikalarına üye olduğu, işyerindeki yetkili Sendikanın ... Sendikası olduğu, 2015/Haziran ayında ise davalı İşyerinde ... Sendikası’nın örgütlenme çalışmalarının yoğunlaştığı, bu meyanda 501 ... Sendikası üyesinin istifa ettiği, bu istifa eden işçilerden 489 işçinin ... Sendikası’na üye olduğu, bilahare üye olan bu işçilerin 478 inin kısa bir süre sonra istifa etiği ve 13.01.2016 tarihi itibariyle ... Sendikası’nda 8 üye kaldığı, 21.12.2015 tarihi itibariyle de ... Sendikasının üye sayısının 1482 olduğu tespit edilmiştir.
Bu dosyadaki taraf tanıklarının tutarlı anlatımlarından, davalı işveren ve vekillerinin doğrudan sözkonusu faaliyeti engellemeye yönelik sözlü ve fiili bir baskının yapılmadığı, ancak işyerinde bu baskıları yapan diğer işyeri çalışanı işçilerin daha iyi pozisyonlara (vardiya amiri, beyaz yaka olarak görevlendirme v.s.) getirildiği ve ilk işyerine girenlerin işveren temsilcilerince işyerinde örgütlü olan ... Sendikasına üye olmaları yönünde tavsiyelerde bulunulduğu açıklanmıştır.
Aynı gün temyiz incelemesi yapılan sözkonusu bazı dava dosyalarında davalı işverenin bu süreçte işyerindeki yetkili sendika değişikliğini önlemek için işçilere para dağıtıldığının iddia edildiği ve bu iddiayı desteklemek için işyerindeki panolarda ilan edilen davalı işyerinin Türkiye Direktörü ...nin yazısının dosyaya ibraz edildiği ve ibraz edilen bilâ tarihli bu yazıda, “Hepimiz için olumsuz sonuçlar doğuracak sıkıntılı bir sürecin sağ duyulu davranan sizler sayesinde sona ermiş olması, iş disiplininin ve üretimin kesintisiz şekilde devam etmesi dolayısıyla işinize ve işyerinize sahip çıkmanız bizler için büyük önem taşımaktadır.” yönünde söylemlere yer verildikten, sonra Mayıs ayı sonunda 1.000 TL. tutarında destek ödemesi yapıldığı, 2015/Ağustos ayından itibaren toplam 4 ay içinde yapılacak ödemelere ilişkin bilgi verildiği görülmüştür. Taraf tanık beyanlarından bu yazının 2015/Haziran ayında işyerinde yaşanan olaylardan sonra panolara asıldığı da açıklığa kavuşturulmuştur.
Bu kapsamda mevcut delil durumu itibariyle; davalı işyerindeki sendikal faaliyete ve sendikalar arasındaki çekişmeye davalı işverenin dahil olduğu açıktır. Fesih için neden göstermeyen, sendikalar arası çekişmeye dahil olan davalı işverenin, iş sözleşmesini sendikal nedenle feshettiği açık olup, sendikalar arasındaki rekabetten kaynaklandığını söylemek yerinde değildir. Sendikal fesih iddiası ispatlanmış olup, sendikal tazminatın kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile 4857 sayılı iş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
F) Hüküm:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
3. Feshin sendikal nedene dayanması nedeni ile davacının başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının takdiren davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 75,40 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 1.800,00 TL. ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oyçokluğu ile 01/11/2016 günü karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılmıyorum. 01.11.2016