• İSTİFANIN ZORLANARAK ALINDIĞININ KANITLANMAMAIŞ OLMASI

     
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2013/13519
    2014/7762
    11.03.2014
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İşK. /18-21
       
    • İSTİFANIN ZORLANARAK ALINDIĞININ KANITLANMAMAIŞ OLMASI
    • İSTİFA EDEN İŞÇİNİN İŞE İADE DAVASI AÇAMAYACAĞI
    •  
     
    ÖZETİ Davacı işçi kendi el yazısı ile yazdığı ve imzaladığı 19.02.2013 tarihli dilekçede, "özel nedenlerden dolayı" istifa ettiğini bildirmiştir. Davacının, istifa dilekçesindeki imza ve yazının aidiyeti konusunda itirazı bulunmamaktadır. Davacı tanıkları davacının ne şekilde işten ayrıldığını bilmediklerini beyan etmişlerdir.
    Dosyada, davacının işten ayrılmaya zorlandığı ve engelli durumu istismar edilerek istifa dilekçesi alındığı yönündeki iddiaları ispatlayacak herhangi bir delil bulunmamaktadır. İş sözleşmesinin istifa ile sona erdiği ve istifa halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin, davalı tarafça iş akdinin geçerli sebeple feshedildiğinin kabulü hatalıdır.
     
     
                 


    DAVA                                  :Davacı,    feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini
    istemiştir.
    Yerel mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi O.Sarraf tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    A)  Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; işitme engelli olan davacının işverenlikte çalışan 190 engelli işçinin insan kaynakları ve fabrika müdürlüğü ile iletişimin sağlanması amacıyla iş yeri sendika temsilciliğinde görevlendirildiğini, davacının İnsan Kaynakları Müdürü Selçuk Borakay tarafından odasına çağrılıp banka kredisi çekip borçlarını ödemeyen engelli çalışanların durumundan sorumlu tutularak savunmasının istendiğini, davacının savunmasında kendi çektiği krediyi gününde ve düzenli olarak ödediğini belirtmesine karşın işten ayrılmaya zorlandığını ve engelli durumu istismar edilerek istifa dilekçesi imzalattırıldığını ileri sürmüş ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B)  Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacının kendi özgür iradesi ve el yazısı ile istifa dilekçesini yazarak işten ayrıldığını, 13.02.2013 ve 15.02.2013 tarihli savunmaların diğer engelli çalışanların borçlarını ödemediği için değil davacının diğer engelli çalışanları taksitlerini kendisinin ödemek vaadi ile kandırıp borçlandırdığı için alındığını, davacının bazı özel kişilere veya Kocaeli Sessizler Derneği'ne yardım adı altında kredi çektirmek marifeti ile engelli çalışanları borçlandırdığını, bu olaylar nedeni ile savunması alındıktan sonra istifa ederek işten ayrıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    C)  Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece; davalı işveren tarafından, iş yerindeki işitme engellilere yardımcı olması ve iletişimin sağlanması için görevlendirilen davacının kendisinin de başkan yardımcılığını yaptığı dernek için ve bu dernekte çalışanların ihtiyacı olduğunu belirterek iş yerinde çalışan işçileri kredi çektirmeye zorladığı, hatta kadroya aldırma vaadinde de bulunduğu sabit olsa da, söz konusu olay nedeniyle işten tazminatsız bir şekilde çıkarılacağı belirtilen davacının bu açıklama karşısında istifa dilekçesi imzaladığı bu durumda istifada hür iradenin söz konusu olmadığı ve bu nedenle davacının gerçek iradesini yansıtmayan söz konusu belgeni istifa dilekçesi olarak kabul edilemeyeceği ancak davacının bu tür davranışlar içerisinde bulunmasının iş ilişkisindeki güveni sarstığı, tüm bu nedenlerle işveren tarafından yapılan feshin haklı olmasa da geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.


    D) Temyiz:
    Kararı taraflar avukatları temyiz etmiştir.
    E)  Gerekçe:
    Davacı, işitme engelli olduğunu, işverenlikte çalışan diğer engelli işçiler ile işveren arasındaki iletişimi sağladığını, banka kredisi çekip borçlarını ödemeyen engelli çalışanların durumundan sorumlu tutularak savunmasının alındığını ve akabinde de ayrılmaya zorlandığını, engelli durumu istismar edilerek istifa dilekçesi imzalattırıldığını ileri sürmüştür.
    Davalı ise davacının işitme engelli olduğunu, davalı iş yerindeki diğer işitme engellilere yardımcı olması ve iletişimin sağlanması amacı ile görevlendirildiğini, davacının kendisinin de başkan yardımcılığını yaptığı demek için ve bu dernekte çalışanların ihtiyacı olduğunu belirterek iş yerinde çalışan işitme engelli işçilere kredi çektirdiğini, hatta kadroya aldırma vaadinde de bulunduğunu, daha sonra çekilen kredilerin ödenmemesi nedeni ile çalışanların zor duruma düştüğünü, davacının bu nedenle savunmasının alındığını ve savunması alındıktan sonra davacının istifa ederek işten ayrıldığını savunmuştur.
    Davacı tanıkları, Kocaeli Sessizler Derneği ve bu dernekte çalışanlar için davacının kendilerinden kredi çekmelerini istediğini, bunun üzerine bankadan kredi çekip davacıya verdiklerini, davacının kredi taksitlerini bir dönem ödediğini ancak daha sonra ödememesi nedeni ile kendilerinin ödemek zorunda kaldıklarını, davacının işten ne şekilde ayrıldığını bilmediklerini bildirmişlerdir.
    Davalı tanıkları ise davacının başkan yardımcılığını yaptığı dernek için ve bu dernekte çalışanların ihtiyacı olduğunu ileri sürerek, iş yerinde çalışan işitme engelli işçilere kredi çektirdiğini, hatta kadroya aldırma vaadinde de bulunduğunu, daha sonra çekilen kredilerin ödenmemesi nedeni ile işçilerin zor duruma düştüklerini, işçilerin borçlarının davalı şirketçe ödendiğini bu nedenlerle davacının savunmasının alındığını, davacıya istifa etmesi konusunda baskı yapılmadığını, iş akdinin feshedileceğinin kendisine söylenmesi üzerine, siciline kötü yansıyacağını ifade ederek istifa dilekçesi verdiğini bildirmişlerdir.
    Davacı işçi kendi el yazısı ile yazdığı ve imzaladığı 19.02.2013 tarihli dilekçede, "özel nedenlerden dolayı" istifa ettiğini bildirmiştir. Davacının, istifa dilekçesindeki imza ve yazının aidiyeti konusunda itirazı bulunmamaktadır. Davacı tanıkları davacının ne şekilde işten ayrıldığını bilmediklerini beyan etmişlerdir.
    Dosyada, davacının işten ayrılmaya zorlandığı ve engelli durumu istismar edilerek istifa dilekçesi alındığı yönündeki iddiaları ispatlayacak herhangi bir delil bulunmamaktadır. İş sözleşmesinin istifa ile sona erdiği ve istifa halinde işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığı gözetilmeksizin, davalı tarafça iş akdinin geçerli sebeple feshedildiğinin kabulü hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM:
    Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davanın REDDİNE,
    3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı
    128.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5.   Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin
    davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, Kesin olarak 11.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
    Başkan                            Üye                               Üye                               Üye                               Üye
    Ü. SAYIŞ        M. ÇAMUR    N. KARABABA    N. ŞENGÜN     İ. İNCEOĞLU




     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ