• İŞSİZLİK SİGORTASI İÇİN BAŞVURU SÜRESİNİN HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE OLMAMASI

    İlgili Kanun / Madde
    4447 S.İSK/48

    T.C
    YARGITAY
    10. HUKUK DAİRESİ

    Esas No: 2006/19647
    Karar No: 2007/1659
    Tarihi: 06.02.2007

    l İŞSİZLİK SİGORTASI İÇİN BAŞVURU SÜRESİNİN HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE OLMAMASI
    l İŞSİZLİK SİGORTASININ BAŞVURU TARİHİNDEN SONRA KALAN SÜREYE GÖRE HESAPLANMASININ GEREKMESİ

    ÖZETİ: 4447 sayılı kanunun 48/5. maddesi uyarınca; "Sigortalı işsizin, bu maddede belirtilen ödeme ve hizmetlerden yararlanabilmesi için işten ayrılma bildirgesi ile birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde Kuruma doğrudan başvurması gerekir. Mücbir sebepler dışında, başvuruda gecikilen süre işsizlik ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülür." Kanun koyucu tarafından yapılan açık düzenleme ile;otuz günlük sürenin hak düşürücü süre olarak düzenlenmediği,aksine geç başvuruya imkan tanındığı ve müeyyidesinin de maddede  gösterildiği tartışmasızdır
    Somut olayda, davacının iş akdinin 23.08.2004 tarihinde sona erdiği İş Kur'a 03.03.2005 tarihinde; otuz günlük süreden sonra ancak ödeneğe hak kazanılan süre içinde başvurduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece; davacının 03.03.2005 tarihli başvurusu değerlendirilmek ve gecikilen süre ödeneğe hak kazanılan süreden düşülmek suretiyle 110 gün üzerinden davacının hak ettiği işsizlik ödeneği miktarının belirlenmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi ile 300 günlük ödeneğe hak kazanıldığının kabulü ile fazla ödeneğe hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

    DAVA: Davacı, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla işsizlik ödeneği alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Özlem Hatiboğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, işsizlik ödeneğinin hak kazanma itibaren yasal faizi ile tahsiline ilişkin olup,  mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    4447 sayılı kanunun 48/5. maddesi uyarınca; "Sigortalı işsizin, bu maddede belirtilen ödeme ve hizmetlerden yararlanabilmesi için işten ayrılma bildirgesi ile birlikte hizmet akdinin feshedildiği tarihi izleyen günden itibaren otuz gün içinde Kuruma doğrudan başvurması gerekir. Mücbir sebepler dışında, başvuruda gecikilen süre işsizlik ödeneği almaya hak kazanılan toplam süreden düşülür." Kanun koyucu tarafından yapılan açık düzenleme ile;otuz günlük sürenin hak düşürücü süre olarak düzenlenmediği,aksine geç başvuruya imkan tanındığı ve müeyyidesinin de maddede  gösterildiği tartışmasızdır.
    Somut olayda, davacının iş akdinin 23.08.2004 tarihinde sona erdiği İş Kur'a 03.03.2005 tarihinde; otuz günlük süreden sonra ancak ödeneğe hak kazanılan süre içinde başvurduğu hususları uyuşmazlık konusu değildir. Mahkemece; davacının 03.03.2005 tarihli başvurusu değerlendirilmek ve gecikilen süre ödeneğe hak kazanılan süreden düşülmek suretiyle 110 gün üzerinden davacının hak ettiği işsizlik ödeneği miktarının belirlenmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi ile 300 günlük ödeneğe hak kazanıldığının kabulü ile fazla ödeneğe hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanma1idir.
    SONUÇ: Hüküm fıkrasının silinerek, yerine; "1-Davanın Kısmen Kabulüne,
    1- 16 6,81 YTL'nin 1.000,00 YTL'lik kısmının 14.04.2005 tarihinden, kalan 166,81 YTL'lik kısmının ise 08.11.2005 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine,
    Fazlaya ilişkin talebin Reddine,
    2- Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
    Davacı tarafından yatırılan peşin harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
    3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca;
    a)Kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4 00,00 YTL vekalet ücretinin davalı Kurumdan alınarak davacıya,
    b) Reddedilen kısım üzerinden hesaplanan ve daha az olamayacağından 400,00 YTL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine,
    4- Davacı tarafından yapılan toplam 91,30 YTL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 35,00 YTL'sinin davalı Kurumdan alınarak davacıya verilmesine, davacı üzerinde bırakılmasına, sözcüklerinin hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 06.02.2007 gününde oy birliği ile karar verildi.



     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ