-
ISLAHLA MANEVİ TAZMİNAT İSTENEMEYECEĞİ
İlgili Kanun / Madde
818S.BK/41-55
1086 HUMK/83
T.C
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2005/12777
Karar No: 2006/3431
Tarihi: 03.04.2006
l ISLAHLA MANEVİ TAZMİNAT İSTENEMEYECEĞİ
ÖZETİ: Başka bir anlatımla; ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı işçi tarafından konusu maddi tazminat dan bir dava açılmış olup; bu davanın yargılaması sırasında (yargılama devam etmekte iken) davacı dava dilekçesini ıslah ile maddi tazminat miktarını artırdıktan sonra ayrıca manevi tazminat isteğinde de bulunmuştur. Islahla dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Diğer bir deyimle dava ile talep edilmeyen manevi tazminatın ıslah yoluyla istenmesi olanaksızdır.
DAVA: Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Beleç tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı gerektirici sebeplere göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, geçirdiği iş kazası sonucu beden tamlığı bozulan davacı işçinin maddi tazminat istemine ilişkin olup, yargılama sırasında davacı dava dilekçesini ıslah ile maddi tazminat miktarını artırmış ve ayrıca manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
H.U.M.K.'nun 83. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah kurumu, mahkemeye yönetilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile taraflara dilekçelerinde belirttikleri vakıaları dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmeleri imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla; ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur.
Somut olayda, davacı işçi tarafından konusu maddi tazminat dan bir dava açılmış olup; bu davanın yargılaması sırasında (yargılama devam etmekte iken) davacı dava dilekçesini ıslah ile maddi tazminat miktarını artırdıktan sonra ayrıca manevi tazminat isteğinde de bulunmuştur. Islahla dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Diğer bir deyimle dava ile talep edilmeyen manevi tazminatın ıslah yoluyla istenmesi olanaksızdır. Kaldı ki davalı ıslah ile talebin, genişletilmesine muvafakatta etmemiştir. Bu durumda “manevi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi gerekirken takdir olunan manevi tazminata hükmolunarak söz konusu ıslaha değer verilmesi doğru bulunmamıştır.
Mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde dava konusu olmayan manevi tazminata da hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.04.2006 gününde oyçokluğuyla karar verildi
KARŞIOY:
Davacı; iş kazası nedeniyle fazlaya dair haklarını saklı tutarak maddi tazminat istemiş, yargılama sırasında dava dilekçesini ıslah ile maddi tazminat miktarını arttırma yanında, ayrıca manevi tazminat* isteğin de bulunmuştur. HUMK. 83.madde hükümleri nazara alındığında, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile 2.bir davanın açılması mümkün olamaz. Mahkemede bu değerlendir-me anlamında açıkça manevi tazminat talebinin reddine demeyip, kesinleşmiş bir karar olmaması için, manevi tazminat talep ve dava hakkının saklı tutulmasına karar vermiştir. Bu sonuç usul ve yasaya uygun olup hükmün bu kısmının onanması görüşü ile çoğunluk bozmasına katılmıyorum. Hükmün bu kısmının onanması gerekir.