• İŞE İADE DAVASININ KESİNLEŞMESİYLE İŞ İLİŞKİSİNİN KESİNTİSİZ SÜRMESİ

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İş.K/18-21
    1475 S.İşK/14

    T.C.
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No: 2004/18066
    Karar No: 2005/12952
    Tarihi: 12.04.2005         

    l İŞE İADE DAVASININ KESİNLEŞMESİYLE İŞ İLİŞKİSİNİN KESİNTİSİZ SÜRMESİ
    l İŞE İADE DAVASI SONUCU BOŞTA GEÇEN 4 AYLIK SÜRENİN KIDEME EKLENMESİ
    l FARK TİS ALACAĞI
    l FARK KIDEM VE YILLIK İZİN ALACAĞI

    ÖZETİ: Davacı işçinin iş sözleşmesinin 24.4.2003 tarihinde geçerli bir nedene dayanmaksızın fesih edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmakladır. Ardından açılan işe iade davasında feshin geçersizliğine karar verilmekle iş ilişkisi kesintisiz devam eder. Davacının işverence işe başlatılmadığı 17.11.2003 tarihinde iş ilişkisi sonlandığından kıdem tazminatı hesabında bu tarihteki tavanın gözetilmesi, kıdem tazminatına esas alınacak sürenin tespitinde ise feshi izleyen ilk 4 aylık sürenin dikkate alınması gerekir. Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesi 24.4.2003 tarihinde feshedilmiş ve 4 aylık süre 24.8.2003 tarihinde dolmuştur. Kıdem tazminatı bu süreye kadar hesaplanmalı, daha önce ödenen tutar indirilmek sureliyle bakiyesi hüküm altına alınmalıdır.
    Öte yandan işyerinde uygulanmakla olan toplu iş sözleşmesinin 37/B maddesinde 2. yıl ücret artışı düzenlenmiş ve 1.7.2003 tarihinde işyerinde çalışan ve hizmet akdi devam eden işçilere zam yapılacağı belirlenmiştir. Davacı; işçiye daha önce ihbar tazminatı ödenmişse de. işe iade davası sonucunda önceki fesih geçersiz sayıldığından zammın yürürlüğe girdiği tarihte taraflar arasında iş ilişkisinin varlığının kabulü gerekir. Bu durumda davacı işçinin toplu iş sözleşmesinin andan ücret artışından yararlandırılması suretiyle belirlenecek olan ihbar ve kıdem tazminatları ile izin ücreti fark istekleri hüküm altına alınmalıdır.

    DAVA: Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatı, izin ücreti fark alacakları ile ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda: ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.4.2005 Sah günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat M.B ile karşı taraf adına Avukat K.A. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı işçi daha önce açmış olduğu davada feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece istek doğrultusunda karar verilmiştir. Davacının süresinde müracaatı üzerine işverence işe başlatılmamış ve 6 aylık ücretin tutarında belirlenen işe başlatmama tazminatı 17.11.2003 tarihinde ödenmiştir.
    Bu davada ise, 1.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi ücret artışından kaynaklanan ihbar tazminatı ile izin ücreti farkı isteklerinde bulunulmuştur. Yine, aynı neden ve kıdem tazminat; tavan artışından söz edilerek kıdem tazminatı farkı talep edilmiştir.
    Mahkemece, davacının sözleşmesinin 24.4.2003 tarihinde sona erdiği, feshin bozucu yenilik doğuran irade beyanı olması sebebiyle karşı tarafa ulaşması ile sonuçlarını doğurduğu ve ihbar tazminatının da 29.4.2004 tarihinde toplu iş sözleşmesi ücret artışından önce ödendiği belirtilerek anılan isteklerin reddine karar verilmiştir.
    Davacı işçinin iş sözleşmesinin 24.4.2003 tarihinde geçerli bir nedene dayanmaksızın fesih edildiği dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmakladır. Ardından açılan işe iade davasında feshin geçersizliğine karar verilmekle iş ilişkisi kesintisiz devam eder. Davacının işverence işe başlatılmadığı 17.11.2003 tarihinde iş ilişkisi sonlandığından. kıdem tazminatı hesabında bu tarihteki tavanın gözetilmesi, kıdem tazminatına esas alınacak sürenin tespitinde ise feshi izleyen ilk 4 aylık sürenin dikkate alınması gerekir. Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesi 24.4.2003 tarihinde feshedilmiş ve 4 aylık süre 24.8.2003 tarihinde dolmuştur. Kıdem tazminatı bu süreye kadar hesaplanmalı, daha önce ödenen tutar indirilmek sureliyle bakiyesi hüküm altına alınmalıdır.
    Öte yandan işyerinde uygulanmakla olan toplu iş sözleşmesinin 37/B maddesinde 2. yıl ücret artışı düzenlenmiş ve 1.7.2003 tarihinde işyerinde çalışan ve hizmet akdi devam eden işçilere zam yapılacağı belirlenmiştir. Davacı; işçiye daha önce ihbar tazminatı ödenmişse de. işe iade davası sonucunda önceki fesih geçersiz sayıldığından zammın yürürlüğe girdiği tarihte taraflar arasında iş ilişkisinin varlığının kabulü gerekir. Bu durumda davacı işçinin toplu iş sözleşmesinin andan ücret artışından yararlandırılması suretiyle belirlenecek olan ihbar ve kıdem tazminatları ile izin ücreti fark istekleri hüküm altına alınmalıdır. Mahkemece mütalaasına başvurulan bilirkişi tarafından bu yönde hesaplama yapılmış olup. bu rapor bir değerlendirmeye tabi tutularak karar verilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davacı yararına takdir edilen 400 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ