-
İŞE İADE DAVASININ KESİNLEŞMESİNDEN SONRA 10 İŞ GÜNÜ İÇERİSİNDE İŞVERENE BAŞVURUP BAŞVURULMADIĞININ BELİRLEN-MESİNİN GEREKMES
İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/21
T.C
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2005/38631
Karar No: 2006/18287
Tarihi: 22.06.2006
l İŞE İADE DAVASININ KESİNLEŞMESİNDEN SONRA 10 İŞ GÜNÜ İÇERİSİNDE İŞVERENE BAŞVURUP BAŞVURULMADIĞININ BELİRLEN-MESİNİN GEREKMESİ
l BAŞVURU YOKSA FESHİN GEÇERLİ FESHE DÖNÜŞMESİ
l İŞE BAŞLATMAMA HALİNDE FESHİN İŞE BAŞLATMAMA TARİHİNDE GERÇEKLEŞMİŞ SAYILAMASI
ÖZETİ: Şayet davacı 10 gün içerisinde işe başlatılması için işverene başvurmamış ise 31.12.2004 tarihinde yapılan fesih geçerli hale gelecektir. Bu taktirde şimdi olduğu gibi davacının işçilik alacaklarının tespitinde 31.12.2004 tarihinin esas alınması doğrudur. Şayet davacı işçi, 10 gün içerisinde işe başlatma için müracaat etmiş ve işveren tarafından yasal süre içerisinde işe başlatılmamış ise, bu durumda kesinleşen işe iade davası ile 31.12.2004 tarihinde yapılan fesih geçersiz hale geldiğinden artık 31.12.2004 tarihinde yapılmış bir fesihten söz edilemez. Bu durumda, dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre, iş akdinin feshi işe iade karar üzerine işçinin işe başlatılmadığı tarihte gerçekleşmiş olacaktır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden, işçilik alacakları ile ilgili bu davanın açıldığı tarihte yapılmış bir fesihten bahsedilemeyeceğinden, feshe bağlı olarak talep edilebilen ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacak taleplerinin reddine karar vermek gerekecektir.
DAVA: Davacı, ihbar, kıdem tazminatı ile izin, ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı, iş akdinin 31.12.2004 tarihinde haksız feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücret ve ücret fark alacakları isteğinde bulunmuştur.
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı, işçilik alacaklarını talep ettiği bu davadan ayrı olarak, Antalya İş Mahkemesinin 2004/70 Esasında kayıtlı işe iade davası ile 31.12.2004 tarihinde işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine ve işe iadeye karar verilmesini talep etmiştir. Söz konusu işe iade davası 24.3.2004 tarihinde feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmek suretiyle sonuçlanmış, verilen karar Dairemiz onamasından geçerek 21.6.2004 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen işe iade dava dosyası dosya içerisinde mevcuttur.
Dosya içeriğinden, kesinleşen işe iade karar üzerine davacının 10 günlük yasal süre içerisinde işe başlatılmasının temini için işverene başvuruda bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır. Yerel mahkemece bu konuda bir araştırma da yapılmamıştır. Şayet davacı 10 gün içerisinde işe başlatılması için işverene başvurmamış ise 31.12.2004 tarihinde yapılan fesih " geçerli hale gelecektir. Bu taktirde şimdi olduğu gibi davacının işçilik alacaklarının tespitinde 31.12.2004 tarihinin esas alınması doğrudur. Şayet davacı işçi, 10 gün içerisinde işe başlatma için müracaat etmiş ve işveren tarafından yasal süre içerisinde işe başlatılmamış ise, bu durumda kesinleşen işe iade davası ile 31.12.2004 tarihinde yapılan fesih geçersiz hale geldiğinden artık 31.12.2004 tarihinde yapılmış bir fesihten söz edilemez. Bu durumda, dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre, iş akdinin feshi işe iade karar üzerine işçinin işe başlatılmadığı tarihte gerçekleşmiş olacaktır. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden, işçilik alacakları ile ilgili bu davanın açıldığı tarihte yapılmış bir fesihten bahsedilemeyeceğinden, feshe bağlı olarak talep edilebilen ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin alacak taleplerinin reddine karar vermek gerekecektir.
Bu hususların aydınlığa kavuşabilmesi için mahkemece yapılacak iş; kesinleşen işe iade davası üzerine davacının yasal süre içerisinde işe başlatılması hususunda başvuruda bulunup bulunmadığı, şayet başvurmuş ise işveren tarafından işe başlatılıp başlatılmadığı öncelikle belirlenmeli, oluşacak sonuca göre, yukarıdaki açıklamalar da nazara alınarak bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.