İŞE İADE DAVASINDA GEÇERLİ FESİH NEDENİNİ İŞVERENİN KANITLAMASININ GEREKMESİ
İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/7, 18-21
T.C
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2006/14801
Karar No: 2006/17539
Tarihi: 19.06.2006
l İŞE İADE DAVASINDA GEÇERLİ FESİH NEDENİNİ İŞVERENİN KANITLAMASININ GEREKMESİ
l FESHİN SENDİKAL NEDENE DAYANDI-ĞININ İLERİ SÜRÜLMESİNİN FESHİN GEÇERLİLİĞİ KONUSUNDA KANIT YÜKÜMLÜ-LÜĞÜNÜ DEĞİŞTİRMEYECEĞİ
ÖZETİ: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2 maddesi uyarınca, “Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür”. Madde de açıklandığı üzere, iş sözleşmesinin haklı yada geçerli nedenle feshedildiğinin ispat yükümlülüğü açıkça işverene yükletilmiştir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Başka bir anlatımla yasa koyucu önce, genel kanıt kuralının aksine işverene bir kanıt yükü getirmiş, ancak işverenin bu kanıt yükünü yerine getirmesinden sonra işçinin feshe ilişkin gerçek sebep iddiasını da kanıtlamasına olanak tanıyarak genel kanıt kuralına dönmüştür. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır. Fakat, kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, ispat yükü kendisinde olan (diğer) tarafın iddiasını ispat etmesini beklemeden, onun iddiasının hilafını ispat için delil gösterebilir. İşte bu delile, karşı (mukabil) delil denir.
Yukarda açıklanan hukuki olguya göre, davalı işveren öncellikle, ispat yükü kendisinde olduğundan, iş sözleşmesinin haklı yada geçerli nedenle feshedildiğini kanıtlamalıdır. Davacının karşı delil olarak gösterdiği sendikal nedeni kanıtlayamaması davalı işverenin bu ispat yükünü ortadan kaldırmaz. Sendikal neden karşı delil olduğu gibi, feshin geçersizliğine ve işe iade kararı verilmesi halinde, işe başlatmama tazminatının aylık olarak belirlenmesinde etkili olacaktır. Bu nedenden dolayı doğrudan ispat yükünün davacı işçiye yükletilmesi ve ispat edilmediği gerekçesi ile davanın reddi hatalıdır.
DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan ve sendikal nedenle feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin "daha önce uyarılmasına rağmen, imalatı zamanın da gerçekleştirmeme, verim arttırmaya yönelik idari yapı değişikliğine tepki gösterme, son olarak hatalı üretim nedeni ile 6.000 Eoru'nun rucü edilmesine neden olma, verilen zararın 30 günlük ücretinden fazla olması nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/11.ı maddesi uyarınca" haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının sendikal nedenle iş sözleşmesinin feshedildiğini iddia ettiğini, ispat külfetinin kendisinde olduğunu, ancak soyut tanık beyanları dışında ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2 maddesi uyarınca, "Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür". Madde de açıklandığı üzere, iş sözleşmesinin haklı yada geçerli nedenle feshedildiğinin ispat yükümlülüğü açıkça işverene yükletilmiştir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Başka bir anlatımla yasa koyucu önce, genel kanıt kuralının aksine işverene bir kanıt yükü getirmiş, ancak işverenin bu kanıt yükünü yerine getirmesinden sonra işçinin feshe ilişkin gerçek sebep iddiasını da kanıtlamasına olanak tanıyarak genel kanıt kuralına dönmüştür. Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır. Fakat, kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, ispat yükü kendisinde olan (diğer) tarafın iddiasını ispat etmesini beklemeden, onun iddiasının hilafını ispat için delil gösterebilir. İşte bu delile, karşı (mukabil) delil denir. Ancak, ispat yükü kendisinde olmayan taraf, karşı delil göstermekle, ispat yükünü kendi üzerine almış sayılmaz.
Yukarda açıklanan hukuki olguya göre, davalı işveren öncellikle, ispat yükü kendisinde olduğundan, iş sözleşmesinin haklı yada geçerli nedenle feshedildiğini kanıtlamalıdır. Davacının karşı delil olarak gösterdiği sendikal nedeni kanıtlayamaması davalı işverenin bu ispat yükünü ortadan kaldırmaz. Sendikal neden karşı delil olduğu gibi, feshin geçersizliğine ve işe iade kararı verilmesi halinde, işe başlatmama tazminatının aylık olarak belirlenmesinde etkili olacaktır. Bu nedenden dolayı doğrudan ispat yükünün davacı işçiye yükletilmesi ve ispat edilmediği gerekçesi ile davanın reddi hatalıdır.
Davalı işveren, iş sözleşmesinin feshinde haklı nedenler ileri sürmüş ve bu konuda tutanak ve deliller sunmuştur. Davalı işverenin bu konudaki delilleri üzerinde durulmalı, işverene zarar verdiği savunması nedeni ile bilirkişi marifeti ile zarar ve kusur incelemesi yapılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.