• İŞE İADE DAVASI İLE BİRLİKTE DİĞER İŞÇİLİK ALACAKLARININ İSTENİLEMEYECEĞİ

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S. İş. K/17, 18-21,

    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2012/12047
    Karar No. 2012/22762
    Tarihi: 07.06.2012

    l İŞE İADE DAVASI İLE BİRLİKTE DİĞER İŞÇİLİK ALACAKLARININ İSTENİLEMEYECEĞİ
    l DAVALARIN AYRILMASININ GEREKMESİ

    ÖZETİ Davanın açıldığı tarihte feshin geçersizliği isteminin seri yargılama usulüne, işçilik alacaklarına yönelik eda niteliğindeki istemlerin incelenmesinin ise sözlü yargılama usulüne tâbi olduğu noktası esas alınarak, feshin geçersizliği istemi ile feshe bağlı olsun olmasın işçilik alacaklarının birlikte ve terditli olarak istenmeyeceği, bu şekilde açılan davada işçilik alacaklarına ilişkin istemin tefrik edilerek, farklı bir esasta ayrı olarak yürütülmesi gerektiği yönünde Dairemizin kararlı bir uygulaması bulunmaktadır.
    Bu nedenle,yargılamanın devamı sırasında davanın tefrikine karar verilmesi gerekmekte idi.6100 sayılı HMK da söz konusu ayrım kalkmış olmasına karşın işe iade talebi ile birlikte feshin kesinleşmesine bağlı alacakların (kıdem – ihbar tazminatı,yıllık izin ücret vb.) iş güvencesi hükümleriyle birlikte değerlendirile-meyeceği  gözetildiğinde iş güvencesine ilişkin davanın tefriki ile yargılama yapılarak sonuca gidilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması isabetsizdir

    DAVA: Davacı, işe iadesine, yıllık izin, prim, ikramiye alacağı, fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesinin işverence geçerli nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini ayrıca hakettiği yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, prim ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin güven bozucu eylemlerinden ötürü feshedildiğini ve davalı şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davacının işe iadesine, işçilik alacaklarına dair taleplerinin ise yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraflar temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Dava 1086 sayılı HUMK yürürlükte olduğu tarih itibariyle açılmıştır.
    Davanın açıldığı tarihte feshin geçersizliği isteminin seri yargılama usulüne, işçilik alacaklarına yönelik eda niteliğindeki istemlerin incelenmesinin ise sözlü yargılama usulüne tâbi olduğu noktası esas alınarak, feshin geçersizliği istemi ile feshe bağlı olsun olmasın işçilik alacaklarının birlikte ve terditli olarak istenmeyeceği, bu şekilde açılan davada işçilik alacaklarına ilişkin istemin tefrik edilerek, farklı bir esasta ayrı olarak yürütülmesi gerektiği yönünde Dairemizin kararlı bir uygulaması bulunmaktadır.
    Bu nedenle,yargılamanın devamı sırasında davanın tefrikine karar verilmesi gerekmekte idi.6100 sayılı HMK da söz konusu ayrım kalkmış olmasına karşın işe iade talebi ile birlikte feshin kesinleşmesine bağlı alacakların (kıdem – ihbar tazminatı,yıllık izin ücret vb.) iş güvencesi hükümleriyle birlikte değerlendirilemeyeceği  gözetildiğinde iş güvencesine ilişkin davanın tefriki ile yargılama yapılarak sonuca gidilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması isabetsizdir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, sair hususlar incelenmeksizin yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ