• İŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAK-LANAN NEDENLERİN VARLIĞINI İŞVERENİN SOMUT OLARAK ORTAYA KOYMA ZORUNLULUĞU

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/18-21
    2821 S.SK/31

    T.C
    YARGITAY
    9.HUKUK DAİRESİ

    Esas No:  2006/10717
    Karar No: 2006/15158
    Tarihi:      22.05.2006

    l İŞÇİNİN DAVRANIŞLARINDAN KAYNAK-LANAN NEDENLERİN VARLIĞINI İŞVERENİN SOMUT OLARAK ORTAYA KOYMA ZORUNLULUĞU
    l İŞÇİNİN ÜYELİĞİNİN İŞVERENE BİLDİRİLMEMİŞ OLMASI
    l GEÇERSİZ FESİH

    ÖZETİ: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/2. maddesine göre iş sözleşmesinin geçerli bir nedenle sona erdirildiğini ispat külfeti işverene aittir. Somut olayda, davalı işveren, davacının verilen talimatları gereği gibi yerine getirmediğini, işleri aksattığını, işi yavaşlattığını, kurallara karşı geldiğini ve diğer çalışanlara kötü örnek olduğunu iş sözleşmesinin bu nedenle haklı olarak feshedildiğini ileri sürmüş olup, bu hususta tutanak ile tanık anlatımlarına dayanmıştır. Ancak, tutanak içeriği ve tanık anlatımlarında davacının iddia edilen eylemleri yer ve zaman belirtilmek suretiyle somut olarak ortaya konulmamıştır. Bu durumda, feshin geçerli neden olmadan feshedildiğinin kabulü gerekir.
    Diğer yandan, davacı feshin sendikal nedene dayandığını ileri sürmüş ise de, sendika üyeliğinin fesihten önce işverene bildirilmediği, tanık anlatımlarının da bu hususta yetersiz olduğu anlaşıldığından feshin sendikal nedene dayandığını kabul etmek mümkün değildir.

    DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı işçi, sendikaya üye olması ve üyesi bulunduğu sendika aracılığı ile davalı işyerindeki usulsüzlükler ile ilgili olarak ihtarname gönderdiği için iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle Disiplin Kurulu Karan ile feshedildiğini, feshin sendikal nedene dayanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacının verilen talimatları layıkı ile yerine getirmediği, işleri aksattığı, fabrika kurallarına sürekli karşı geldiği, işi yavaşlattığı, pasif eylemde bulunduğu, diğer çalışanlara bu hareketlerle kötü örnek teşkil ettiği gerekçesi ile hakkında tutanak tutulup Disiplin Kuruluna sevk edildiği, Disiplin Kurulu Kararı ile iş sözleşmesinin feshedildiği, davacının sendikaya üyeliğinin fesihten sonra işverene bildirildiği, feshin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2.maddesine göre iş sözleşmesinin geçerli bir nedenle sona erdirildiğini ispat külfeti işverene aittir. Somut olayda, davalı işveren, davacının verilen talimatları gereği gibi yerine getirmediğini, işleri aksattığını, işi yavaşlattığını, kurallara karşı geldiğini ve diğer çalışanlara kötü örnek olduğunu iş sözleşmesinin bu nedenle haklı olarak feshedildiğini ileri sürmüş olup, bu hususta tutanak ile tanık anlatımlarına dayanmıştır. Ancak, tutanak içeriği ve tanık anlatımlarında davacının iddia edilen eylemleri yer ve zaman belirtilmek suretiyle somut olarak ortaya konulmamıştır. Bu durumda, feshin geçerli neden olmadan feshedildiğinin kabulü gerekir.
    Diğer yandan, davacı feshin sendikal nedene dayandığını ileri sürmüş ise de, sendika üyeliğinin fesihten önce işverene bildirilmediği, tanık anlatımlarının da bu hususta yetersiz olduğu anlaşıldığından feshin sendikal nedene dayandığını kabul etmek mümkün değildir.
    Belirtilen nedenlerle, yerel mahkeme kararının 4857 sayılı İş Kanunun 20/3.maddesi uyarınca bozularak ortadan kaldırılması ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
    l-) İnegöl 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 16.12.2005 gün ve 185-397 sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
    2-) Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine,
    3-) Davacının süresi içerisinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının 5 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine,
    4-) Davacının süresi içinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
    5-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 400.-YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
    7-) Davacı tarafından yapılan (29.00)YTL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
    8-) Temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 22.5.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ