YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ |
|
Esas No.
Karar No.
Tarihi: |
2015/21010
2015/29843
26.10.2015 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/2,18-21
|
|
- İŞÇİ TEMİNİNE DÖNÜK HİZMET ALIM SÖZLEŞMESİYLE ALINAN İŞÇİNİN BELEDİYENİN İŞÇİSİ OLARAK KABUL EDİLECEĞİ
|
|
ÖZETİ Mahkemece davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi ve teknik şartname getirtilmiştir. Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin konusu sözleşmenin 5. maddesinde 2014 yılı 35 personel ile Damşma-Yönlendirme, Çağrı Merkezi ve Veri Giriş Personeli Destek Hizmeti alımı olduğu belirtilmiştir. İhale sözleşmesine ek teknik şartnamede ise sözleşme ile temin edilen çağrı merkezi görevlisi, veri giriş görevlisi ile danışma ve yönlendirme görevlisinin hangi birimlerde ne iş yapacakları belirlendikten sonra 4. maddesinde ihale konusu hizmet işlerinde çalıştırılacak personelin işe başlaması ve işine son verilmesinin idarenin talebi ve onayı ile olacağı, idarenin onay vermediği personeli yüklenicinin çalıştıramayacağı şeklinde hükümler yer almaktadır. Buna göre davalı Belediye'nin kendi bünyesinde kimlerin çalışacağını yine kendisinin belirlediği, hizmet alım sözleşmesinin işçi teminine yönelik olduğu, gerçek anlamda işverenin davalı Belediye olduğu, bu nedenle davacının davalı Belediye nezdinde işe iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına
hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 04/02/2011 tarihinden iş sözleşmesinin geçersiz bir şekilde sona erdirildiği, 20/10/2014 tarihine kadar davalı Başiskele Belediyesinde kayıtlarda alt işveren işçisi olarak gösterilerek davalı belediyenin asıl işi olan Özel Kalem ve Yazı İşleri Personeli olarak çalıştığını, alt İşveren olarak gözüken şirketlerin değişmesine karşın davacının kesintisiz bir şekilde davalı belediyede asıl işlerde çalıştırıldığım, 4857 sayılı yasanın 2. maddesi hukuken geçerli bir alt işveren ilişkisinin asıl İşe bağlı yardımcı işlerde ya da asıl işinh bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde kurulabileceğini düzenlediğini, davacının davalı belediyede bir süre özel kalem olarak görev yaptığını ve iş sözleşmesinin sona erdirildiği 20/10/2014 tarihine kadar yazı işleri personeli olarak çalıştığım, davacının yapmış olduğu asıl işin alt işverene verilmesini gerektirecek işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirme koşulları gerçekleşmeden davacı kağıt üzerinde alt işveren işçisi olarak gösterildiğini, emir ve talimatları davalı Belediye başkanlığından aldığını, bu nedenle davalı belediyenin diğer davalı Temelli Grup Unvanlı işverenlikle kurmuş olduğu ilişkinin muvazaalı olduğunu, davacının işvereni olarak gösterilen Temelli Grup unvanlı işverenliğin hukuki anlamda işveren sıfatı bulunmadığım, davacıya herhangi bir fesih bildiriminde bulunmaksızın iş sözleşmesini 20/10/2014 tarihinde fesih ettiğini, geçerli bir fesihten söz edebilmek için feshin yazılı ve sebebini açıkça bildirerek işveren tarafından yapılması gerektiğini beyan ederek davalı işveren Başiskele Belediyesi tarafından 20/10/2014 tarihinde gerçekleştirilen feshin geçersizliğinin tespitine, davacının öncelikle asıl işveren Başiskele Belediyesine iadesine, aksi taktirde Temelli Grup Şirketine iadesine, işe iadenin ekonomik sonuçlarından her iki işverenin müteselsilen sorumlu olduğunun belirlenmesini karar verilmesini İstemiştir.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Belediye vekili davacı tarafından ikame edilen feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesine ilişkin işbu davayı kabul etmediklerini, asıl işveren ilişkisinin geçerli olduğunu, davacının davalı Belediye ile Temelli Grup Şirketi ile 20/02/2014 tarihinde yapılan hizmet alımı sözleşmesi gereği müvekkili kurumda çalıştığını, bahse konu sözleşmenin konusunun 2014 yılı Hay 15 gün süreyle 35 personel ile danışma yönlendirme, çağrı merkezi ve veri giriş personel hizmet alımı olduğunu, davacının veri giriş personeli olarak çalıştığım, davacının müvekkili kurumda çalıştığı dönemde sadece davacının dava dilekçesinde zikretmiş olduğu müdürlüklerde değil Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ve Hukuk İşleri Müdürlüğünde de görev yaptıklarım, davacının işten kendisinin ayrıldığını, on olarak 15/10/2014 tarihinde personel kayıt sistemine kart basın davacı 20/10/2014 tarihinde sigortadan ilişiği kesilen kadar işe gelmediğini, bu hususun müvekkili kurum Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından tutanak altına alındığım, davacının bu davranışlarının haklı nedenle derhal fesih hakkı tanınmasına rağmen müvekkili kurumun bu yolu seçmediğini, davacıyı mağdur etmemek için işten kendiliğinden ayrıldıktan sonra kendisine kıdem tazminatı ile birlikte işsizlik maaşını da kapsayacak meblağda bir tazminat ödemeyi teklif ettiğim bu uzlaşma görüşmelerine dayanarak ve iyiniyetle hareket edildiğinden davacıya herhangi bir fesih bildiriminde bulunmadığım belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı Temelli Grup şirket vekili; davacının davalı şirkette hiç çalışmadığını, ve çalışmadığı bir şirkete işe iade davası açtığını, bununla birlikte davacı tarafın dilekçesinde belirtmiş olduğu gibi davalı şirket ile doğrudan hiç bir bağlantısı olmamakla birlikte işi ile ilgili emir ve talimatları Başiskele Belediyesinden aldığım, davalı şirketin Başiskele belediyesinin alt İşvereni olduğunu iş akdinin Belediye tarafından fesih edildiğini, davacımn ise davalı şirketin hiçbir zaman İşçisi olmadığını belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece feshin yazılı yapılmadığı gerekçesiyle geçerli nedene dayanmadığı, davacımn davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu iddia etmişse de, davacımn sözleşme kapsamı dışında farklı işlerde ve Belediye'nin asıl işlerinde çalıştırıldığına ilişkin somut bilgi ve belge mevcut olmadığı davacı tarafından bu konuda tanık da dinletilmediği, davacımn bu iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacımn davalı şirket nezdinde işe iadesine, işe iadenin mali haklarından her iki davalının sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Somut olayda davacının iş sözleşmesinin feshi konusunda yazılı bildirim yapılmadığı, feshin haklı nedene dayandığının da iddia ve ispat edilmediği dikkate alındığında feshin geçersizliğine karar verilmesi yerindedir.
Davacı davalı şirket bordrosunda görünmesine rağmen davalı Belediye'nin işçisi olduğunu, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu iddia ederek feshin geçersizliği halinde davalı Belediye nezdinde işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalılar arasında hizmet alım sözleşmesi ve teknik şartname getirtilmiştir. Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin konusu sözleşmenin 5. maddesinde 2014 yılı 35 personel ile Damşma-Yönlendirme, Çağrı Merkezi ve Veri Giriş Personeli Destek Hizmeti alımı olduğu belirtilmiştir. İhale sözleşmesine ek teknik şartnamede ise sözleşme ile temin edilen çağrı merkezi görevlisi, veri giriş görevlisi ile danışma ve yönlendirme görevlisinin hangi birimlerde ne iş yapacakları belirlendikten sonra 4. maddesinde ihale konusu hizmet işlerinde çalıştırılacak personelin işe başlaması ve işine son verilmesinin idarenin talebi ve onayı ile olacağı, idarenin onay vermediği personeli yüklenicinin çalıştıramayacağı şeklinde hükümler yer almaktadır. Buna göre davalı Belediye'nin kendi bünyesinde kimlerin çalışacağını yine kendisinin belirlediği, hizmet alım sözleşmesinin işçi teminine yönelik olduğu, gerçek anlamda işverenin davalı Belediye olduğu, bu nedenle davacının davalı Belediye nezdinde işe iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
- Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı Başiskele Belediye Başkanlığı nezdinde İŞE İADESİNE,
- Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminattan her iki davalının birlikte sorumlu olmak kaydıyla miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi İçinde müracaatı halinde hak
kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer
haklarının davalılardan müştereken ve müteseîsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6. Davacının yaptığı 331.20 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile
davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin
davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8. Peşin alman temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
Kesin olarak oybirliği ile 26/10/2015 günü karar verildi.