• İLK TESCİL TARİHİNDEN SONRA YAPILAN YAŞ DÜZELTMELERİ

    İlgili Kanun / Madde
    506 S.SSK/120
    1479 S.Bağ-Kur K/66

    T.C.
    YARGITAY
    21. HUKUK DAİRESİ
                                  
    Esas No: 2005/410
    Karar No: 2005/3910
    Tarihi: 19.04.2005         

    l İLK TESCİL TARİHİNDEN SONRA YAPILAN YAŞ DÜZELTMELERİ
    l SİGORTA İŞLEMLERİNDE DİKKATE ALINMAMASI

    ÖZETİ: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 120/2 maddesi, (Bağ-Kur Yasanının 66. maddesi) bazı kötü uygulamaları önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve belli sigorta kollarında, hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir. Gerçekten anılan Yasa’nın 120/2. maddesi (66. maddesi) çok açık olarak malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında “sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri... esas tutulur.” Hükmünü içermektedir. Hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yapılan bu düzenleme karşısında sigortaya ilk tescil tarihinden sonra yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı açıktır.

    DAVA: Davacı, yaş tashihi yaptırdığını beyanla 1.10.2003 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tesbitine  karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava konusu uyuşmazlık, davacının Mahkemece düzeltilen doğum tarihin Sosyal Sigorta Kurumunun yaşlılık aylığı bağlanması esnasında nazara alınıp alınmayacağına ilişkindir.
    Yerel Mahkeme, davacının doğum tarihinin 1.10.1959 olarak tesbit edildiğine ilişkin kesinleşmiş Mahkeme kararı olduğundan bahisle davacının yaşlılık aylığı bağlama işleminde 1.10.1959 tarihi nazara alınarak yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tesbitine karar vermiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 120/2 maddesi, (Bağ-Kur Yasanının 66.maddesi) bazı kötü uygulamaları önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve belli sigorta kollarında, hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir. Gerçekten anılan Yasa'nın 120/2.maddesi (66.maddesi) çok açık olarak “malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında “sigortalıların ilk defa çalışmaya başladığı tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri .... esas tutulur.” Hükmünü içermektedir. Hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yapılan bu düzenleme karşısında sigortaya ilk tescil tarihinden sonra yapılan yaş tashihinin yaşlılık aylığı bağlanmasında nazara alınamayacağı açıktır. Nitekim Bağ-Kur Yasası 66.madde Sosyal Sigortalar Yasasının 120/2.maddesi ve Emekli Sandığı Yasanında da anılan maddeye paralel Hükümler getirilmiştir. Hukuk Genel Kurulunun 9.10.2002 gün ve 2002/21-761 Esas sayılı kararı da bu yöndedir.
    Bu özel düzenleme dışında ki kesinleşmiş bir yargı kararının uygulamalarda geçerliliğini koruyacağı tartışmasızdır.
    Somut olayda, davacı, Sosyal Sigortalar Kurumuna ilk defa 1.7.1977 tarihinde tescil edilmiş, yaş tashihi kararı ise 29.12.1978 yılında verilmiştir. Bu durumda yukarıda belirlenen esaslar nazara alındığında, ilk tescil tarihinden sonra yapılan bu yaş tashihinin, sigorta işlemlerinde dikkate alınamayacağı tabiidir. Kaldı ki, 6.7.2004 tarihinde de yürürlüğe giren 5198 sayılı Yasa’nın 16.maddesi ile 506 sayılı Kanunun 120.maddesine eklenen 2.fıkrasından sonra gelmek üzere eklenen fıkraya göre de sigortalının sosyal güvenlik kuruluna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş düzeltmelerinin dikkate alınmayacağı öngörülmüştür.
    Mahkemece bu maddi olgular nazara alındığında, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yaş düzeltme davasının işe girmeden açıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmesi ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ