• İFLASTA İŞÇİ ALACAĞI

     
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
    2010/41382
    2011/901
    25.01.2011
    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/21,32
       
    • İFLASTA İŞÇİ ALACAĞI
      ÖZETİ iş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde, IIK' nun 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği, işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce işverenin iflası halinde ise, yukarıda belirtilen şekilde hareket ile alacağın iflas masasına kaydedilmemesi halinde, Asliye Ticaret Mahkemesinde sıra cetveline itiraz davası ( kayıt kabul davası ) açılması gerekir.
    Somut olayda, davacının işverenin iflasından sonra bakiye alacağının tahsili için dava açmış olmakla, bu dava sıra cetveline itiraz davası niteliğinde olup görevli Mahkeme İcra ve iflas Kanunun 235/1 maddesine göre iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesi olduğundan Mahkemece dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
     
                 

    DAVA                   :Davacı, cezai şart(fesih tazminatı), ücret fark, boşta geçen süre fark alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
     Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
     Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi U.Ocak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davalı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız fesih edildiğini, Kadıköy iş mahkemesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtıkları davanın lehlerine sonuçlandığını, davalı işverenin iflasına karar verildiğini ileri sürerek bakiye alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı vekili, işverenin 7.2.2003 tarihinde iflasına karar verildiğini, davacının Ticaret Mahkemesinde kayıt kabul davası açması gerektiğini, alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, Kadıköy 1. iş mahkemesinin kesinleşen kararı ve bu kararın dayanağı olan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    İflasın açılması, maddi hukuka ilişkin ilişkileri ve hükümleri cebri şekilde etkilediği gibi Medeni usul ve icra hukuku kuralları üzerinde de etki yaratır. Bu etkilerden biri de görev kurallarında meydana gelen değişikliktir. Görev kurallarındaki değişikliği dava açıldıktan sonra işverenin iflas etmesi hali ve iflas kararı verdikten sonra işçinin işverene dava açması hali bakımından ayrı ayrı incelemek gerekir.
    İflasın açılması ile müflisin taraf olduğu hukuk davalarının ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonrasına kadar duracağı genel kural ise de ( IIK..m.l94), yine bu hükmünün müstacel haller, tazminatsız ceza davaları, şeref ve haysiyete tecavüzden ve cismani zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka davalarına uygulanamayacağı kabul edilmiştir, icra ve iflas kanununun 194 üncü maddesinde ayrık tutulan "Müstacel haller" den maksat acele görülmesi gereken ve durduğu takdirde verilecek hükmün faydasız kalacağı davalardır. Bu davalarda hâkim takdir hakkını kullanarak müstaceliyet kararı vermek suretiyle, yargılamaya devam eder, işçinin alacaklı olduğu iş hukukuna ilişkin bir dava işçinin sosyal durumu itibariyle IIK. 194 üncü maddenin gayesine uygun görülerek acele işlerden sayılmalı ve ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeksizin yargılamaya devam edilmelidir
    Bunun yanında kanunun lafzına göre davacıların müflise karşı davaya devam edeceği izlenimi hâsıl olmakta ise de, masaya dâhil mal ve haklar bakımından müflisin yetkisiz kalması keyfiyeti, kendisinin, müstacel de olsa bu davalara taraf olmaya devam etmesine manidir. Bu durum karşısında birinci alacaklılar toplantısı yapılmış ve mas dairesi teşekkül etmişse müstacel davalar ikinci alacaklılar toplantısı beklenmeden iflas idaresine karşı, birinci alacaklılar toplantısı henüz yapılmamış ve işin müstaceliyeti icabı, iflas idaresinin seçimini dahi beklemeye durum müsait değilse, bu takdirde iflas dairesi müflisin yerini alarak davaya iflasın açılmasından önce davanın görüldüğü iş mahkemesinde devam olunur. Böylece işçinin alacağının tahsili amacıyla is mahkemesinde açılan davadan sonra işverenin iflasına karar verilmesi mahkemenin görevini etkilemez ise de, işverenin yerine geçecek olanı etkiler.
    İflas kararı verildikten sonra, işçi işçilik haklarından doğan alacağının dayanağını ve miktarını iflas idaresine bildirir. Alacaklıların alacaklarının kaydettirmeleri için IIK' nun 219/2 maddesinde öngörülen 1 aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar. Maddi yönden incelemenin sonucu, kabul edilen her alacak tespit edilen sıraya göre sıra cetveline kaydedilir. Kabul edilmeyen alacaklar da ret sebepleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterilir, iflas idaresi IIK' nun 232. maddesinde öngörülen sürede düzenlediği sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları aynı kanunun 166/2 maddesindeki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. Ayrıca iflas, masasına müracaat sırasında tebligatı gösterir adres ye tebligat masrafları için avans yatıranlara sıra cetveli tebliğ edilir. Sıra cetveline itiraz, davalarında dava açma süresi, görev ve yetki IIK' nun 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlayacağı belirtildikten sonra, ayrıca IIK' nun 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilerek, iflas masasına müracaat sırasında tebligatı kabule elverişli adresi gösterir yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmış alacaklılar bakımında ise sıra cetveline itiraz davası açma süresi sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar, Sıra cetveline itiraz davasının 15 gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır, icra ve iflas kanununun 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren Ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki her hangi bir Ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir. Bu durumda iş mahkemesinin görevli olduğu kabul etme olanağı yoktur.
    Bu durum karşısında iş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde, IIK' nun 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği, işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce işverenin iflası halinde ise, yukarıda belirtilen şekilde hareket ile alacağın iflas masasına kaydedilmemesi halinde, Asliye Ticaret Mahkemesinde sıra cetveline itiraz davası ( kayıt kabul davası ) açılması gerekir.
    Somut olayda, davacının işverenin iflasından sonra bakiye alacağının tahsili için dava açmış olmakla, bu dava sıra cetveline itiraz davası niteliğinde olup görevli Mahkeme İcra ve iflas Kanunun 235/1 maddesine göre iflas kararını veren Ticaret Mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir Ticaret Mahkemesi olduğundan Mahkemece dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ