YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ |
|
Esas No.
Karar No.
Tarihi: |
2012/3079
2012/9383
22.05.2012 |
İlgili Kanun / Madde
506.S.SSK/Ek-47 |
|
- GELİR VEYA AYLIK ALAN KIZ ÇOCUKLARININ SOSYAL GÜVENLİK SÖZLEŞMESİ AKDEDİLMİŞ ÜLKELERDE GELİR VAYA AYLIK ALAMYA BAŞLAMALARI
|
|
ÖZETİ: |
"06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar; bunların evlenmeleri, sosyal sigortaya, emekli sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz... Bu maddenin 1. ve 2. fıkrası gereğince, aylık veya gelirleri ödenmeye devam olunacak kız çocuklarının aylık veya gelirlerinin ödenmesine devam olunması için sahip olmaları gereken şartları, ilk kez veya yeniden 06.08.2003 tarihinden sonra haiz olan kız çocukları da aynı esas ve usullerle aylık veya gelir hakkından yararlandırılır...Bu maddenin 6. fıkra hükmü 31.12.2007 tarihine kadar uygulanır" hükümlerini öngörmektedir. Geçici 91. maddenin 1. fıkrasında yer alan "...sosyal sigortaya, emekli sandıklarına tabi çalınmaları..." hükmünün yurtdışı çalışmayı kapsamaması karşısında, anılan maddenin yukarıda açıklanan fıkralarına göre somut olayda Ek-47. maddenin uygulama imkanının bulunmadığı gözetilmeksizin ve Kurum tarafından davacı hak sahibi aleyhine açılıp Bartın 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 21.01.2008 tarih 2007/218 Esas 2008/5 Karar sayılı ilamıyla retle sonuçlanan yersiz ödemeye dayalı istirdat davasının sonucu araştırılmaksızın, Ek-47. maddenin yürürlük tarihi esas alınarak davanın yazılı biçimde kısmen kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. |
|
|
|
|
|
|
|
Dava, ölüm aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile yeniden bağlanması ve haksız olarak tahsil edilen ölüm aylıklarından şimdilik 1000 TL asıl alacak ile 100 TL işlemiş faizin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, iptal isteminin reddine, alacak talebinin yazılı biçimde kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, her iki taraf avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Mustafa Taş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Somut olayda, davacıya 21.08.1994 tarihi itibariyle SSKTı babadan dolayı ölüm aylığı bağlanarak 17.11.2004 tarihine kadar ödemede bulunulduğu, Alman Sigorta Merciği tarafından, davacının, 01.11.2000 tarihinden itibaren fiilen çalıştığının bildirilmesi üzerine, Kurumca, 01.11.2000 tarihi itibariyle aylık iptal edilip, 19.11.2000-17.11.2004 arası dönemde ödenen 10.492,99 TL borç kaydedilip iadesinin istendiği, davacı tarafından söz konusu tutarın 14.03.2006 tarihinde Kurum veznesine ödenerek eldeki davanın açıldığı anlaşlmaktadır.
29.07.2003 tarih 4958 sayılı yasanın 53. maddesiyle 506 sayılı yasaya eklenen Ek-47. madde, "Bu kanuna göre gelir veya aylık almakta olan kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları halinde, bağlanan gelir ve aylıkları kesilir." hükmnü içermektedir. Öte yandan 02.07.2005 tarih 5386 sayılı yasanın 2. maddesi ile 506 sayılı yasaya eklenen geçici 91. maddenin 1,6 ve 7. fıkraları "06.08.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanan gelir ve aylıklar; bunların evlenmeleri, sosyal sigortaya, emekli sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz... Bu maddenin 1. ve 2. fıkrası gereğince, aylık veya gelirleri ödenmeye devam olunacak kız çocuklarının aylık veya gelirlerinin ödenmesine devam olunması için sahip olmaları gereken şartları, ilk kez veya yeniden 06.08.2003 tarihinden sonra haiz olan kız çocukları da aynı esas ve usullerle aylık veya gelir hakkından yararlandırılır...Bu maddenin 6. fıkra hükmü 31.12.2007 tarihine kadar uygulanır" hükümlerini öngörmektedir. Geçici 91. maddenin 1. fıkrasında yer alan "...sosyal sigortaya, emekli sandıklarına tabi çalınmaları..." hükmünün yurtdışı çalışmayı kapsamaması karşısında, anılan maddenin yukarıda açıklanan fıkralarına göre somut olayda Ek-47. maddenin uygulama imkanının bulunmadığı gözetilmeksizin ve Kurum tarafından davacı hak sahibi aleyhine açılıp Bartın 1.Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 21.01.2008 tarih 2007/218 Esas 2008/5 Karar sayılı ilamıyla retle sonuçlanan yersiz ödemeye dayalı istirdat davasının sonucu araştırılmaksızın, Ek-47. maddenin yürürlük tarihi esas alınarak davanın yazılı biçimde kısmen kabulüne hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, hükmü temyiz eden taraf avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün
BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, Üye Halil Özdemir'in muhalefetine karşı, Başkan Süleyman Caner, Üyeler Neslihan Sever, Ali Göçen ve Ali İnceman'm oylarıyla ve oyçokluğuyla 22.05.2012 gününde karar verildi.
KARŞIOY
Davacıya, ölen babası üzerinden 21.8.1994 tarihi itibariyle 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı bağlınmış, Kurumca 17.11.2004 tarihine kadar aylıklar ödenmiştir.
Davacının, 1.11.2000 tarihinden itibaren Almanya'da fiilen çalıştığı bildirilmesi nedeniyle Kurumca 19.11.2000-17.11.2004 tarihleri arasında yersiz olarak ödenen aylıklar borç kaydedilerek istendiği, davacı tarafından ödeme yapılarak istirdadı istenmiştir.
21.06.1973 tarihli değişiklik ile 506 sayılı Yasanın 68/I-C-a maddesi çocuklara aylık bağlama şartlarını açıklamıştır. Buna göre "evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmayan, buralardan gelir veya aylık almayan kız çocuklarına" aylık bağlanması olanağı öngörürken; aynı maddenin (VI) numaralı bendi, kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak "çalışma ve evlenme" halini kabul etmekteyken; 4958 sayılı Yasanın 06.08.2003 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 35. maddesiyle, söz konusu (VI) numaralı bende "buralardan gelir veya aylık almaya" ibaresi eklenerek böylelikle "Sosyal Sigortadan, Emekli Sandıklarından aylık veya gelir almaya başlama" olgusu, hak sahibi kız çocuklarına bağlanan aylığın kesilme nedeni olarak benimsenmiştir.
506 Sayılı Yasanın Ek 47. maddesine göre ( 29/07/2003 - 4958 S.K./53. md. ile eklenen) "Bu Kanuna göre gelir veya aylık almakta olan kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları veya bu ülkelerin sosyal güvenlik kuruluşlarından gelir veya aylık almaya başlamaları halinde, bağlanan gelir ve aylıkları kesilir." denilmektedir.
Sayın çoğunluk ile aramızdaki ihtilaf, 506 sayılı Yasa kapsamında ölen babası nedeniyle, ölüm aylığı almaya başlayan davacının, Almanya'daki çalışmaları nedeniyle 506 sayılı Yasanın 68/VI, Ek 47, Geçici 91/1,son maddeleri uyarınca ölüm aylığının kesilip keselemeyeceği noktasındadır.
Anayasamızın 90/son maddesi "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. (Ek cümle: 07/05/2004 - 5170 S.K./7.mad) Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır." hükmünü içermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29. maddesinde, bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk sigortasına giriş olarak kabul edileceği belirtilmiş olup; buna göre davalının Almanya'da geçen çalışmaları Ek madde 47'ye göre de Türkiye'deki çalışma sayılır.
Anayasamızın 90/son maddesi uyarınca, yöntemince yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden Uluslararası sözleşme kurallarına uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların iç mevzuata göre uygulanma önceliği bulunmaktadır.
2.7.2007 Tarih 5386 sayılı Kanunun 2. maddesi ile eklenen 506 sayılı Kanunun Geçici 91/1. maddesi " 6.8.2003 tarihinden önce hak sahibi kız çocuklarına bağlanar gelir ve aylıklar; bunların evlenmeleri, Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmaları veya kendi çalışmalarından dolayı buralardan gelir veya aylık almaları halleri hariç olmak üzere geri alınmaz."denilmekte VI. Ve VII. fıkrada ise "Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrası gereğince, aylık veya gelirleri ödenmeye devam olunacak kız çocuklarının aylık veya gelirlerinin ödenmesine devam olunması için sahip olmaları gereken şartları, ilk kez veya yeniden 6.8.2003 tarihinden sonra haiz olan kız çocukları da aynı esas ve usûllerle aylık veya gelir hakkından yararlandırılır.
Bu maddenin altıncı fıkra hükmü 31.12.2007 tarihine kadar uygulanır." denilmektedir.
Sayın Daire çoğunluğu, 506 sayılı Yasanın Geçici 91/son uyarınca, yurt dışındı çalışmanın, Türkiye'de çalışma sayılamayacağından aylık kesme nedenleri arasında yer almaması nedeniyle ek-47. Maddenin uygulanmayacağını belirtmektedir.
Davacının aylığının kesilmesi nedeni, Almanya'da çalışmasıdır. 506 sayılı Yasanın 21.6.1973 tarihli 1753 sayılı yasa ile değişik 68/VI. Maddede "Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışma" aylık kesme nedeni olarak belirtilmiştir.
506 sayılı Yasanın Ek 47. maddesine göre "Bu Kanuna göre gelir veya aylık almakta olan kız çocuklarının sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilmiş ülkelerdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaya başlamaları" aylık kesme nedeni olarak belirtilmiştir. Yasanın yürürlüğü 06.08.2003 tarihidir.
506 sayılı Yasanın Geçici 91. maddede aylıkların geri alınmama nedeni olarak "Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi çalışmalar" hariç tutulmamıştır. Anayasanın 90/son hükmü, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29. maddesi dikkate alındığında Almanya'daki çalışma, Türkiye'deki çalışma sayılacağı belirgin olduğundan 506 sayılı Yasanın 68. maddesinde bahsedilen "çalışma" tabirinden Türkiye'deki çalışmanın anlaşılacağı yorumu yerinde değildir.
Yukarıda belirtilen nedenlerle, Kurumca bakiye alacak yönünden Asliye (İş) Hukuk Mahkemesine açtığı davanın sonucuna bağlı olarak ve kesin hüküm sonucu gözetilmek şartıyla, davacıya bağlanan ölüm aylığı, kesme nedeni sayan yasal düzenlemelerden sonra Kurumca istirdadının istenebileceği, uluslararası sözleşmelerin iç mevzuata göre uygulanma önceliği bulunduğundan sonraki
düzenlemeler ile lehe hak sağlanamayacağı, kazanılmış hak da oluşmadığı, Kurumun aylık kesme ve istirdat işlemi yerinde olduğundan yerel Mahkeme kararının onanması düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.