• FESİH İRADESİNİN BOZUCU YENİLİK DOĞURAN BİR İRADE AÇIKLAMASI OLMASI

    İlgili Kanun / Madde
    1475 S.İşK/17,14

    T.C
    YARGITAY
    9.HUKUK DAİRESİ

    Esas No:  2005/34209
    Karar No: 2006/17303
    Tarihi:      13.06.2006

    l FESİH İRADESİNİN BOZUCU YENİLİK DOĞURAN BİR İRADE AÇIKLAMASI OLMASI
    l FESİH SEBEBİNİN DEĞİŞTİRİLEMEMESİ
    l KIDEM TAZMİNATI

    ÖZETİ: Fesih iradesi bozucu yenilik doğuran bir irade açıklaması olduğundan 27.11.2002 tarihi itibarıyla sonuçlarını doğurmuş olup bundan sonra fesih iradesinin sebep yönünden değiştirilmesi doğru değildir. Davacıya isnat edilen nitelikli dolandırıcılık eylemi iş akdinin feshinden sonra söz konusu olup Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda da isnat olunan fiilin subut bulmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmiş bulunduğundan feshin işveren tarafından haklı neden bulunmadan 27.11.2002 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmelidir. Bilirkişi hesaplaması da bir değerlendirmeye tabi tutularak ihbar ve kıdem tazminatları yönünden hüküm kurulmalıdır.

    DAVA: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, ikramiye, yol parası ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden özellikle halen davalı şirkette çalışan davacı tanıklarının beyanlarından davacının iş akdinin ihbar ve kıdem tazminatı ödenmek suretiyle 27.11.2002 tarihinde işveren tarafından fesih edildiği, ertesi gün 7.000.000.000 TL.usulsüz faks talimatı ile Şirket hesabından davacının hesabına virman işlemi yapıldığı anlaşılınca işverenin bu kez davacının iş akdinin 1475 Sayılı İş Kanunu 17/II. maddesi uyarınca tazminatsız olarak fesih ettiği ve ihtarnameyi davacının ev adresine noter kanalı ile gönderdiği anlaşılmaktadır. Fesih iradesi bozucu yenilik doğuran bir irade açıklaması olduğundan 27.11.2002 tarihi itibarıyla sonuçlarını doğurmuş olup bundan sonra fesih iradesinin sebep yönünden değiştirilmesi doğru değildir. Davacıya isnat edilen nitelikli dolandırıcılık eylemi iş akdinin feshinden sonra söz konusu olup Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda da isnat olunan fiilin subut bulmadığı gerekçesi ile beraat kararı verilmiş bulunduğundan feshin işveren tarafından haklı neden bulunmadan 27.11.2002 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmelidir. Bilirkişi hesaplaması da bir değerlendirmeye tabi tutularak ihbar ve kıdem tazminatları yönünden hüküm kurulmalıdır. Kaldı ki dosya içerisinde bulunan hesap kesiminde davacının tazminat ve alacakları hesaplanmıştır. Bu hesaplama ile bilirkişi hesaplamaları çelişkili olduğundan itirazlarda dikkate alınmak suretiyle yeni bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.6.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.


     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ