• EDA DAVASINI AÇILMASININ OLANAKLI OLDUĞU DURUMLARDA TESPİT DAVASI AÇILAMAYACAĞI

    YARGITAY
    22. HUKUK DAİRESİ
     
    Esas No.
    Karar No.
    Tarihi:
     2017/9598
    2018/1867
    06.02.2018
    İlgili Kanun / Madde

    6100 S. HMK. /106


     
       
    • EDA DAVASINI AÇILMASININ OLANAKLI OLDUĞU DURUMLARDA TESPİT DAVASI AÇILAMAYACAĞI
    • HUKUKİ YARAR YOKLUĞUNUN RE’SEN DİKKATE ALINACAĞI
     
    ÖZETİ   Davacının talebi, iş akdinin istifa suretiyle sona ermediğinin ve işsizlik ödeneğinden yararlanması gerektiğinin tespiti ve 10 ay süreyle işsizlik ödeneğinin ödenmesine karar verilmesine yönelik olarak açılmıştır. HMK 106. maddesindeki düzenleme gereğince, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında tespit davası açılması için hukuken korunmaya değer bir menfaatin bulunması gerekmektedir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir
                   
     
         
                 
    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ   : KURUM İŞLEMİNİN İPTALİ İSTEMLİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı Türkiye İş Kurumu vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ö. Karayel tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı isteminin özeti:
    Davacı, davalılardan asıl işveren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na bağlı çocuk yuvasında  değişen alt işverenler nezdinde 15/06/2007 tarihinden itibaren bakıcı anne olarak çalıştığını, iş akdinin  11/03/2014 tarihinde haksız ve bildirimsiz olarak son verildiğini,  işsizlik ödeneğinden yararlanmak üzere Gaziantep İş Kurumu'na süresinde başvuru yaptığında davalı alt işveren Tilmen Temizlik Ltd. Şti. tarafından işten çıkış nedeninin istifa olarak gösterildiğini, bu nedenle işsizlik ödeneğinden yararlanamayacağının bildirildiğini beyanla, işten ayrılış nedeneinin istifa olmadığının ve işsizlik ödeneği bağlanması gerektiğinin tespiti ile davalı yasal hasım Türkiye İş Kurumu tarafından 300 gün (10 ay) süre ile yasal faizi ile birlikte işsizlik ödeneği ödenmesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.          
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı Türkiye İş Kurumu;husumet ve yetki itirazında bulunarak, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Gaziantep Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, haksiz ve mesnetsiz iddialarla açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın  kabulüne  karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde davalı Türkiye İş Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    Davacının talebi, iş akdinin istifa suretiyle sona ermediğinin ve işsizlik ödeneğinden yararlanması gerektiğinin tespiti ve 10 ay süreyle işsizlik ödeneğinin ödenmesine karar verilmesine yönelik olarak açılmıştır. HMK 106. maddesindeki düzenleme gereğince, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında tespit davası açılması için hukuken korunmaya değer bir menfaatin bulunması gerekmektedir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir.
    Somut olayda; davacının asıl istemi 10 aylık işsizlik ödeneğinin ödenmesi olmakla, talebinin eda davasına konu edilebileceği açıktır. Ancak, ortada miktar belirtilerek ve harcı yatırılarak usulüne uygun şekilde açılmış bir eda davası bulunmamakta olup, davanın HMK 106. maddesi gereğince usulden reddi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması hatalı bulunup, bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 06.02.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ