-
CEZAİ ŞART
İlgili Kanun / Madde
1475 S.İşK/14
2822 S.TSGLK/6
T.C
YARGITAY
9.HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2006/15624
Karar No: 2006/20956
Tarihi: 13.07.2006
l CEZAİ ŞART
l AYNI EYLEM NEDENİYLE BİRDEN FAZLA AYNI NİTELİKTE CEZAİ ŞARTIN KABUL EDİLEMEYECEĞİ
l CEZAİ ŞARTTAN İNDİRİM YAPILMASININ GEREKMESİ
ÖZETİ: TİS’nin yukarıda belirtilen maddelerinde düzenlenen tazminatlar nitelikleri itibarıyla cezai şart olduğundan aynı eylem için birden fazla aynı nitelikli cezai şartın kabulü Dairemiz uygulamasına göre mümkün değildir. Bu nedenle, sadece davacı işçinin daha lehine olan TİS’nin 26. maddesindeki cezai şarta hükmedilmesi gerekli iken, ayrıca TİS’nin 27. maddesindeki tazminatın da kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Toplu İş Sözleşmesinin 26. maddesinde öngörülen tazminat, cezai şart niteliğinde olduğundan, mahkemece, Borçlar Kanunun 161/son maddesi uyarınca bir indirim yapılmaması da hatalı olmuştur. Toplu iş sözleşmesinin 26. maddesinde, bahsi geçen cezai şart tutarından indirim yapılamayacağı kuralına yer verilmesi bu konuda sonuca etkili değildir. Mahkeme tarafından Borçlar Kanunun anılan hükmü uyarınca indirim hususu düşünülmek suretiyle bir karar verilmelidir.
DAVA: Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, iş güvencesi tazminatı, tenkisatta usulsüzlük tazminatı, TİS ücret farkı, akdi ikramiye, ilave tediye, 24 Ocak primi ile TİS'den doğan sosyal yardım alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı işçi, hizmet akdinin askıya alınmak suretiyle haksız feshedildiğini ileri sürerek TİS nin 26. maddesinde öngörülen iş güvencesi tazminatını ve 27. maddede yer alan tenkisatta usulsüzlük tazminatını ayrı ayrı talep etmiştir.
Davacının hizmet akti 14.4.2004 tarihinde feshedilmiş ve dosya içindeki bilgi ve belgelere göre işyerinde çalışan işçi sayısının 30'dan az olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı iş güvencesi kapsamında kalmamaktadır. Diğer taraftan;
TİS’nin yukarıda belirtilen maddelerinde düzenlenen tazminatlar nitelikleri itibarıyla cezai şart olduğundan aynı eylem için birden fazla aynı nitelikli cezai şartın kabulü Dairemiz uygulamasına göre mümkün değildir. Bu nedenle, sadece davacı işçinin daha lehine olan TİS’nin 26. maddesindeki cezai şarta hükmedilmesi gerekli iken, ayrıca TİS’nin 27. maddesindeki tazminatın da kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
3. Toplu İş Sözleşmesinin 26. maddesinde öngörülen tazminat, cezai şart niteliğinde olduğundan, mahkemece, Borçlar Kanunun 161/son maddesi uyarınca bir indirim yapılmaması da hatalı olmuştur. Toplu iş sözleşmesinin 26. maddesinde, bahsi geçen cezai şart tutarından indirim yapılamayacağı kuralına yer verilmesi bu konuda sonuca etkili değildir. Mahkeme tarafından Borçlar Kanunun anılan hükmü uyarınca indirim hususu düşünülmek suretiyle bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.7.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.