• ÇALIŞMA SÜRELERİNİN BELİRLENMESİNİ İSTEMENİN İŞÇİNİN HAKKI OLMASI

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/24,41

    T.C
    YARGITAY
    9. HUKUK DAİRESİ

    Esas No. 2008/39681
    Karar No. 2010/25700
    Tarihi: 23.09.2010                                                        

    l ÇALIŞMA SÜRELERİNİN BELİRLENMESİNİ İSTEMENİN İŞÇİNİN HAKKI OLMASI
    l FAZLA ÇALIŞMA İÇİN MUVAFAKAT VERMEYEN İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞEMESİNİN SONA ERDİRİLMESİ
    l HAKSIZ FESİH

    ÖZETİ: Davacı işçinin işten çıkartıldığı konusunda taraf iradeleri birleşmektedir. Davalı taraf işçinin başka iş yerinde çalışması nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini iddia etmiş ancak kanıtlayamamıştır. Öte yandan davacı fazla çalışma süreleri ile ilgili işverenle görüşmeye gidildiğinde işverenin ellerinden muvafakat name almak istediği vermeyince iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürmüştür. Fazla çalışmalar için işçinin muvafakatinin alınması yasal koşuldur. İşçinin çalışma sürelerinin belirlenmesini istemesi doğal hakkıdır. O halde gerek davacının iddia ettiği fesih nedeni, gerek davalının savunma olarak getirdiği kanıtlanamayan fesih sebebi birlikte değerlendirildiğinde feshin haksız olduğu anlaşılmıştır
                  
    DAVA: Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi F.Uçuk Keçeli tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı <muvafakat name> imzalamadığı için iş akdinin davalı işverence haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem, ihbar vs. alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı ise davacının başka yerde işe başlaması nedeniyle iş akdine son verildiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacının iş akdini haksız feshettiği gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine, diğer alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her iki taraf da karan temyize getirmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz, itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin işten çıkartıldığı konusunda taraf iradeleri birleşmektedir. Davalı taraf işçinin başka iş yerinde çalışması nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini iddia etmiş ancak kanıtlayamamıştır. Öte yandan davacı fazla çalışma süreleri ile ilgili işverenle görüşmeye gidildiğinde işverenin ellerinden muvafakat name almak istediği vermeyince iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürmüştür. Fazla çalışmalar için işçinin muvafakatinin alınması yasal koşuldur. İşçinin çalışma sürelerinin belirlenmesini istemesi doğal hakkıdır. O halde gerek davacının iddia ettiği fesih nedeni, gerek davalının savunma olarak getirdiği kanıtlanamayan fesih sebebi birlikte değerlendirildiğinde feshin haksız olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ