-
BOZMA İLAMINA UYULMASINA KARAR VERİLMESİ
İlgili Kanun / Madde
1475 S.İşK/13,14,35,41,42
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2005/10566
Karar No. 2005/12386
Tarihi: 07.04.2005
l BOZMA İLAMINA UYULMASINA KARAR VERİLMESİ
l BOZMA DIŞI BIRAKILAN ALACAKLARIN KESİNLEŞMİŞ OLMASI
l KÖTÜ NİYET TAZMİNATI HESABININ BİLİRKİŞİ ARAŞTIRMASINI GEREKTİRMEMESİ
lHÜKÜM BOZULDUKTEN SONRA ISLAH YAPILAMAMASI
ÖZETİ: “... Fazla mesai, bayram ve resmi tatil çalışma ücretleriyle ilgili olarak daha önce verilen karar bozma nedeni yapılmamıştır, bu nedenle anılan alacaklarla ilgili hüküm kesinleşmiştir. Fark kıdem tazminatı isteğinin de uyulan bozma kararı gereği reddi gerekir. Ödenen ihbar tazminatı miktarı da bellidir. Bunun iki katı olan kötü niyet tazminatının hesaplanması için bilirkişi tetkikatına gerek bulunmamaktadır. Buna rağmen bilirkişi masraflarının karşılanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Daha önce bozma dışı kalarak kesinleşen fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddine de karar verilmiş olması doğru değildir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 4.2.1948 gün ve 1944/10 E 1948/3 K. sayılı kararı uyarınca Yargıtay'ca hüküm bozulduktan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün değildir. Kötü niyet tazminatı yönünden ıslah dilekçesine değer verilerek hüküm kurulması da ayrı bir bozma nedenidir.
DAVA: Davacı, kötü niyet tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2.Davacı işçinin fark kıdem tazminatı, kötü niyet tazminatı, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsiline karar verilmesi isteği ile açmış olduğu davada, mahkemece istek konusu tüm tazminat ve alacaklarının hüküm altına alınması üzerine Dairemizce, 21.4.2003 tarih ve 2002/23091 esas,2003/6705 karar sayılı ilamı ile, fark kıdem tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği, kötü niyet tazminatının ise davacının ödendiğini kabul ettiği miktarın iki katı tutarında olarak hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş, davalının diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları ise reddedilmiştir.
Mahkemece Dairemizin anılan bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının bilirkişi ücretini yatırmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar da Dairemizin 5.7.2004 tarih ve 17493-16703 sayılı kararı ile “...Fazla mesai, bayram ve resmi tatil çalışma ücretleriyle ilgili olarak daha önce verilen karar bozma nedeni yapılmamıştır, bu nedenle anılan alacaklarla ilgili hüküm kesinleşmiştir. Fark kıdem tazminatı isteğinin de uyulan bozma kararı gereği reddi gerekir. Ödenen ihbar tazminatı miktarı da bellidir. Bunun iki katı olan kötü niyet tazminatının hesaplanması için bilirkişi tetkikatına gerek bulunmamaktadır. Buna rağmen bilirkişi masraflarının karşılanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece Dairemizin anılan ikinci bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bu defa kötü niyet tazminatı dışındaki tüm taleplerin ise reddine karar verilmiştir.Daha önce bozma dışı kalarak kesinleşen fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının reddine de karar verilmiş olması doğru değildir.
3.Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 4.2.1948 gün ve 1944/ 10 E 1948/ 3 K.sayılı kararı uyarınca Yargıtay'ca hüküm bozulduktan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün değildir.Kötü niyet tazminatı yönünden ıslah dilekçesine değer verilerek hüküm kurulması da ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 7.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.