BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİYLE EMEKLİ OLDUKTAN SONRA AYNI GÜN FARKLI İŞYERLERİNDE ÇALIŞMA KIDEM TAZMİNATI ALMAYA ENGEL DEĞİLDİR
İlgili Kanun/md: 1475 S.İş.K/14
l BELİRLİ SÜRELİ İŞ SÖZLEŞMESİYLE EMEKLİ OLDUKTAN SONRA AYNI GÜN FARKLI İŞYERLERİNDE ÇALIŞMA KIDEM TAZMİNATI ALMAYA ENGEL DEĞİLDİR
ÖZÜ: Mahkemenin vasıflı işçi olan davacının hizmet akdinin belirli süreli olarak devam ettiğini kabulünde bir hata bulunmamaktadır. Davacı ile davalı arasında geçerli bir hizmet akdi bulunduğuna göre bunun feshi halinde kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Davacının aynı gün bir başka yerde çalışması ve oradan da kıdem tazminatı alma olasılığının bulunması sonuca etkili olmaz. Çünkü davacının ücreti çalışma saatlerine göre belirlenmiş olup yasal süreyi doldurması halinde koşulları oluşmuşsa davacı kıdem tazminatına hak kazanır. Emekli olduktan sonra ücreti karşılığında bir başka yerde çalışan kişinin kıdem tazminatından faydalanamayacağına ilişkin bir yasa kuralı bulunmamaktadır.
T.C YARGITAY 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO:2003/2296 KARAR NO: 2003/14832 TARİHİ: 19.09.2003
DAVA: Davacı, kıdem tazminatı ve ücret alacağının, ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği. kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davalı işverene ait sağlık kuruluşunda doktor olarak çalışan davacı, işine son verilmesi nedeniyle kıdem tazminatı ve bakiye ücret alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı işveren, öğleden sonraları çalışan davacının, çalışma saatinin sabaha alınma istemine karşı çıkması nedeniyle işine son verildiğini savunmuştur.
Mahkeme; davacının bir başka yerden emekli olduktan sonra işyerinde çalışması ve ücretinin ödenmesi, akdin belirli süreli olması ve ayrıca başka çalıştığı yerlerden de kıdem tazminatı alma olasılığının bulunması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanamayacağını ve yine fesihten sonrası için ücret alacağı alamayacağı gerekçeleriyle davacı isteklerini reddetmiştir.
Mahkemenin vasıflı işçi olan davacının hizmet akdinin belirli süreli olarak devam ettiğini kabulünde bir hata bulunmamaktadır. Davacı ile davalı arasında geçerli bir hizmet akdi bulunduğuna göre bunun feshi halinde kıdem tazminatı ödenmesi gerekir. Davacının aynı gün bir başka yerde çalışması ve oradan da kıdem tazminatı alma olasılığının bulunması sonuca etkili olmaz. Çünkü davacının ücreti çalışma saatlerine göre belirlenmiş olup yasal süreyi doldurması halinde koşulları oluşmuşsa davacı kıdem tazminatına hak kazanır. Emekli olduktan sonra ücreti karşılığında bir başka yerde çalışan kişinin kıdem tazminatından faydalanamayacağına ilişkin bir yasa kuralı bulunmamaktadır.
Ayrıca, belirli süreli hizmet akdinin süre bitiminden önce feshedilmesi halinde ortada haklı bir fesih olgusunun bulunduğu durumda Borçlar Kanununun 325. maddesinden hareketle davacının bakiye ücret alacağımda talep etme hakkı mevcut olup, bütün bu yasal kurallar göz önüne tutulmadan, davacı isteklerinin reddine karar verilmesi hatalı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.9.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.