• FESHİN GEÇERLİ NEDENE DAYANIP DAYANMADIĞININ FESİH TARİHİNDEKİ KOŞULLARA GÖRE BELİRLENMESİ

    İlgili Kanun / Madde
    4857 S.İşK/2,18-21

    T.C
    YARGITAY
    9.HUKUK DAİRESİ

    Esas No:  2006/10001
    Karar No: 2006/12997
    Tarihi:      08.05.2006

    l FESHİN GEÇERLİ NEDENE DAYANIP DAYANMADIĞININ FESİH TARİHİNDEKİ KOŞULLARA GÖRE BELİRLENMESİ
    l FESİH TARİHİNDE GEÇERLİ NEDENİN BULUNMAMASI
    l GEÇERSİZ FESİH

    ÖZETİ: Dosya içeriğine göre davalılar arasında yapılan Tam Otomasyon Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmesi Hizmet Alımı Sözleşmesi uyarınca davacının işi üstlenen davalı şirket işçisi olarak çalışmakta iken, 22.11.2004 tarihli bildirim ile alt işverenlik sözleşmesinin 31.12.2004 tarihinde son bulacağı gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Ancak, fesih bildiriminin tebliğ edildiği gün davacıya yapılan başka bir bildirimle yeni ihalenin kazanılması halinde iş sözleşmesinin devam edeceği belirtilmiştir. Davalı şirketçe sonradan yapılan ihale de kazanılmış ve alt işverenlik ilişkisi 17.6.2005 tarihine kadar sürdürülmüştür. Bu durumda, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 31.12.2004 tarihi itibariyle davalılar arasında yapılmış olan sözleşme devam etmektedir. Feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı fesih tarihindeki şartlara göre belirlenmelidir. Davalı şirket ile davalı idare arasındaki taşeronluk sözleşmesi fesihten yaklaşık sekiz ay sonra sona ermiştir. Buna göre fesih tarihi itibariyle geçerli neden bulunmamaktadır. Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır.

    DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı Sağlık Bakanlığı, davacının ihale ile iş alan müteahhit firmanın elemanı olarak çalıştığını, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı şirket, davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davalı bakanlık ile yapılan "Tam Otomasyon Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmesi Hizmet Alımı Sözleşmesinin 17.6.2005 tarihinde sona ermesi üzerine işyerinin kapatıldığını, dava görülürken işyerinin kapanması nedeniyle dava konusuz kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece işyerinin kapatıldığı ve davacı vekilinin iş sözleşmesinin sona ermesi ile ilgili olarak, delil ibraz etmediği, davanın subut bulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine göre davalılar arasında yapılan Tam Otomasyon Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmesi Hizmet Alımı Sözleşmesi uyarınca davacının işi üstlenen davalı şirket işçisi olarak çalışmakta iken, 22.11.2004 tarihli bildirim ile alt işverenlik sözleşmesinin 31.12.2004 tarihinde son bulacağı gerekçesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Ancak, fesih bildiriminin tebliğ edildiği gün davacıya yapılan başka bir bildirimle yeni ihalenin kazanılması halinde iş sözleşmesinin devam edeceği belirtilmiştir. Davalı şirketçe sonradan yapılan ihale de kazanılmış ve alt işverenlik ilişkisi 17.6.2005 tarihine kadar sürdürülmüştür. Bu durumda, davacının iş sözleşmesinin feshedildiği 31.12.2004 tarihi itibariyle davalılar arasında yapılmış olan sözleşme devam etmektedir. Feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı fesih tarihindeki şartlara göre belirlenmelidir. Davalı şirket ile davalı idare arasındaki taşeronluk sözleşmesi fesihten yaklaşık sekiz ay sonra sona ermiştir. Buna göre fesih tarihi itibariyle geçerli neden bulunmamaktadır. Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalıdır.

     

© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ