Özet
Bu çalışma, göçmenlerin varış yerlerindeki çekici iktisadi faktörlere duyarlılık düzeylerini konu almıştır. Uygulamada kullanılan veriler TÜİK’ ten alınmış olup uygulama yöntemi Atkinson bölgesel eşitsizlik endeksine dayanmaktadır. Uygulama sonuçları, göçmenlerin varış yerlerindeki devlet hizmetlerine karşı en yüksek duyarlılıkta olduğunu göstermektedir. Bu sonuç ise Türkiye’deki “sadaka ekonomisi” düzeyi için istatistiksel kanıt olarak açıklayıcı gösterge olarak yorumlanabilir.
Anahtar kelimeler: Kalkınma iktisadı, sosyal politika, iktisadi demografi, beşeri coğrafya, istatistik.
Jel Sınıflaması: O150, I300, L380, J100, C430.
THE INTERNAL MIGRATION PROCESS FROM 1995 TO 2000, THE LEVEL OF COMPARATIVE SENSTIVITY TO THE KINDS OF ECONOMIC GRAVITY IN THE DESTINATIONS FOR TURKISH LABOR FORCE
Abstract
This paper looks at level of sensitivity for migrants to pull economic factors in the destination provinces. Using data from TUIK and applying method is based on Atkinson regional inequality index. It is shown that the level of sensitivity for immigrants to public service in the destination provinces is the highest. Therefore, it can be explained that this result is a statistical evidence for the level of charity economics in Turkey.
Key words: Development economics, social politics, demography of economics, human geography, statistics.
Jel Classification: O150, I300, L380, J100, C430.
1. GİRİŞ
Son günlerde sıkça duymaya başladığımız “Sadaka Ekonomisi” nin güncelliği, bilimsel bir formatta konunun ele alınması ihtiyacını doğurmaktadır. Ancak bugüne kadar “Sadaka Ekonomisi” nin ülkemizde varlığı ya da yokluğu konusunda herhangi bir sayısal uygulama içerikli çalışma yapılmamıştır. Elbette bunda, söz konusu kavramın yeni gündeme gelmiş olmasının etkisi vardır. Ancak son derece öznel bir kavramı nesnel formda istatistiksel uygulama formatına getirerek sınamaya gidebilmek, kavramın yapısından da dolayı oldukça güçtür.
Konuyu salt işsizlik ve belediye yardımları ekseninden çıkartarak, istatistiksel kanıt sunmada belki de en verimli göstergeler göç verisinden elde edilmektedir. Tanım gereği rasyonel insanın göç ederken varış yerlerindeki iktisadi olanaklarla doğru orantılı göç etmesi gerekir. Bu çerçevede üretim sürecinde yer almayı hedefleyen göçmen de doğal olarak göç ederken varış yerlerindeki üretim hacimleriyle doğru orantılı olarak gidişlerini gerçekleştirecektir. Eğer son günlerde güncellik kazanan “Sadaka Ekonomisi” varsa, göç edeceklerin varış yerlerindeki üretim hacimlerine duyarsız davranarak göç etmeleri söz konusu olacaktır. Ayrıca varış yerlerindeki devlet hizmetleri de, göçmenler için en duyarlı olunan üretimi oluşturacaktır. Bu doğrultuda çalışmada, 1995–2000 döneminde yaşanan iç göç hareketlerinde işteki durumlarına göre göçmenlerin varış yerlerindeki sektörel üretim, sektörler toplamı ve GSYİH toplamı ile devlet hizmetlerine duyarlılık düzeyleri mukayeseli olarak incelenmiştir.
Uygulama kapsamında kullanılan veriler, Türkiye İstatistik Kurumu’ ndan elde edilmiştir. Hesaplaması yapılan 9 GSYİH bileşeni, sektörler toplamı ve GSYİH toplamları, 2000 yılı verileridir. Bilindiği gibi 2000 yılından önce idari bölünüşte 81 ilden oluşan ayırım söz konusu değildi. Dolayısıyla 1995–2000 arası dönem için iller bazında bir ortalama hesaplamak mümkün değildir. Bu sebeple göçmenlerin potansiyel refah düzeylerini hesaplamak için kullanılan il verileri 2000 yılını içermektedir. İllerin işteki duruma göre göç alış miktarları ise 2000 yılı nüfus sayımına göre 1995–2000 arasındaki dönem için gerçekleşmeleri içermektedir.
2. YÖNTEM: BÖLGESEL EŞİTSİZLİĞE DAYALI ATKİNSON ENDEKSİ
Bölgesel eşitsizlik ölçümlerinde pek çok eşitsizlik endeksinden yararlanılmaktadır. Gini katsayısı en bilinen ve yaygın olan eşitsizlik ölçüsü konumundadır (Ravallion, 2001, 6; Fedorov, 2002, 447; Moran 2003, 353). Eşitsizlik ölçümünde en eski endeks olan Gini katsayısı ilk kez 1912’de kullanılmıştır (Sen, 1973). Ancak, Gini endeksi gibi ortalama ya da diğer ölçülerden sapmaya dayanan Dahl’ın endeksi, Nagel’in endeksi veya entropi - bilgi teorisine dayanan değişim katsayısı “coefficient of variation”, logaritmik varyans “logarithmic variance”, Theil endeksi veya normatif sosyal fayda modellerine dayanan Atkinson endeksi gibi çok sayıda ölçü de mevcuttur (Chakravorty, 1996). Bu endeksler pek çok farklı konu ve disiplin için kullanılmaktadır (Uygulama disiplinleri için bkz. Çiftçi, 2008).
Endekslerin gösterge kabiliyetleri konusunda da tartışmalar mevcut olup bu çerçevede istatistiksel testler yapılmıştır. Örneğin Harvey (2005) Gini katsayısı ile Atkinson endeksi arasında yüksek ilişkinin olduğunu savunurken karşı tez olarak Garcia ve Molina (2001, 2418), en iyi göstergenin Atkinson endeksi olduğunu savunmaktadır. Salas (1997)’a göre de, standart fayda içerikli eşitsizlik endekslerinden birisi olan Atkinson endeksinin performansı son derece tatminkârdır.
Atkinson endeksini başta Gini endeksi olmak üzere diğer eşitsizlik endekslerinden ayıran özellikleri şu şekilde ifade etmek mümkündür: İlk olarak eşitsizlik ölçümü için etik uygulamaların modern versiyonuna 1970’te Antony B. Atkinson tarafından geliştirilen bu endeks öncülük etmektedir (Pedersen, 2004, 34). İkinci olarak Atkinson endeks değeri, aynı fayda seviyesinin eşit dağılım durumuna göre oluşan mevcut sosyal fayda kaybıyla bütünleştirildiğinde çok duyarlı bir yoksulluk endeksi özelliğindedir.
Atkinson çalışmasında orijinal sosyal refah endeksi
[1]
ile formüle edilmektedir (Atkinson, 1970, 257). Buna göre y geliri, ortalama geliri,
ise farklı gelir seviyelerinde gelir transferine duyarlılık düzeyini ifade etmektedir.
Bölgeler arası eşitsizlik için Atkinson endeksi ise;
[2]
ile formüle edilmektedir. Buna göre “” endeksi, “
” i ilindeki GSYİH bileşenini, “
” Türkiye’deki il başına düşen ortalama GSYİH bileşenini tanımlamaktadır. “
” i iline gelen göçmen sayısını ve “
” il başına düşen ortalama gelen göçmen sayısını tanımlamaktadır. “
” ise duyarlılık parametresidir.
Araştırmacılar duyarlılık parametresine verecekleri değerde özgürdürler ve genel de hesaplama kolaylığı ve yüksek duyarlılığın olduğu gerekçesiyle 2 değerini vermektedirler (Öztürk, 2005, 99). Bu parametre zenginden çok zengin olmayana, fakirden çok fakir olmayana göre yeniden dağılımına mukayeseli duyarlılığı yansıtır. Daha yüksek
değeri, gelir dağılımı transferinin daha düşük olan arka kısmındakilerin duyarlılığının “orta-düşük gelirliler” daha yüksek hissedilmesini sağlar (Spatz, 2006, 109). Arka kısımda kalan fakirlerdeki yeniden dağıtım, zenginlere göre ölçeksel bazda daha düşük olacaktır. Bunu standartlaştırır. Ayrıca endeksle sosyal refah “fayda” düzeyine ulaşılmaktadır. Bölgelerarası eşitsizlikten kaynaklanan sosyal refah “fayda” kaybını rahat şekilde tespit etmek mümkün olmaktadır. Hesaplanan Atkinson değeri bölgelerarasındaki eşit olmayan dağılımdan kaynaklanan sosyal refah “fayda” kaybını tanımlamaktadır. Buna göre örneğin Atkinson endeks değeri 0.15 ise, bölgelerarası eşit dağılım durumunda aynı sosyal faydanın [100*(1-Atkinson)] %85’inden aynı düzeyde sağlanacağı anlamını taşımaktadır (Redigor et al. 2003, 963). Dolayısıyla Atkinson endeksi, diğer endekslerin aksine bilim adamları için net şekilde elde edilen sosyal fayda düzeyini ve bölgelerarası eşitsizlikten kaynaklanan sosyal fayda “refah” kaybını hesaplama imkânını da vermektedir.
Bu çalışmada yapılan uygulamalarda, illerin aldıkları göçlerin, sahip oldukları üretim hacmiyle ne derecede uyumlu olduğu test edilmiştir. Rasyonel birey, fayda maksimizasyonundan hareket edeceği için illerin aldıkları göçlerin de sahip oldukları üretim hacimleriyle aynı orantıda olması beklenir. Çünkü illerin sahip oldukları üretim olanakları, göçmenler için potansiyel refah sağlayıcı unsur konumundadır. Dolayısıyla il nüfusları için cari refah olanağı, göçmenler için potansiyel refah olanağına dönüşecektir. Bu çerçevede göçmenlerin varış yerlerindeki iktisadi olanaklara potansiyel refah düzeylerinin tespiti için, refah fonksiyonunu oluşturan Atkinson endekslerinden yararlanılması yerinde olacaktır. Göçmenler için potansiyel refah düzeyi aynı zamanda rasyonel insan yaklaşımından hareket edildiğinde, göçmenlerin refah sağlayıcı unsurlara ne ölçüde duyarlı göç ettiklerini de tanımlamaktadır. Dolayısıyla Atkinson endeksi, aynı zamanda bir duyarlılık ölçüsü özelliğini de bünyesinde taşımaktadır.
3. BULGULAR
Yapılan uygulamalarda, her bir GSYİH bileşeni ve sektörler toplamı-genel toplam için üçer farklı katsayı hesaplanmıştır. Bu katsayılar sırasıyla Atkinson endeksi, Atkinson göçmenlerin potansiyel refah düzeyi (veya iktisadi olanağa duyarlılık düzeyi) ve potansiyel refah kaybından oluşmaktadır.
Uygulama kapsamında ilk olarak ülkemizde emekçi kesimi tanımlayan “ücretli, maaşlı ve yevmiyeli” statüdeki göçmenlerin, göç ettikleri illerdeki “varış yeri” sektörel üretim düzeyleriyle doğru orantıda göç edip-etmedikleri sınanmıştır. Elde edilen bulgular ise tablo 1’ de sunulmuştur.
Tablo 1 Ücretli, Maaşlı veya Yevmiyeli Statüdeki Göçmenlerin Varış Yerlerindeki GSYİH Bileşenlerine Duyarlılıkları |
||||
Önem Sırası |
Üretim Bileşenleri |
ATKINSON Endeksi |
Potansiyel Refah Düzeyi % |
Potansiyel Refah Kaybı % |
1 |
Devlet Hizmetleri |
0.490 |
51.0 |
49.0 |
2 |
Konut Sahipliği |
0.515 |
48.5 |
51.5 |
3 |
GSYİH |
0.552 |
44.8 |
55.2 |
4 |
Tarım |
0.554 |
44.6 |
55.4 |
5 |
Sektörler Toplamı |
0.562 |
43.8 |
56.2 |
6 |
Ulaştırma |
0.581 |
41.9 |
58.1 |
7 |
İnşaat |
0.585 |
41.5 |
58.5 |
8 |
Mali Sektör |
0.784 |
21.6 |
78.4 |
9 |
Ticaret |
0.800 |
20.0 |
80.0 |
10 |
Sanayi |
0.819 |
18.1 |
81.9 |
11 |
Serbest Meslek Kazancı |
0.870 |
13.0 |
87.0 |
Elde edilen bulgular, emekçi göçmenlerin göç edişlerinde en çok varış yerlerindeki devlet hizmetleri hacmine duyarlı oldukları sonucunu desteklemektedir. Varış yerlerindeki devlet hizmetlerinden emekçi göçmenlerin sağladığı potansiyel refah düzeyi % 51’ e ulaşmaktadır. Hâlbuki bu düzey, tarım-dışı reel ekonomik üretimin motoru konumundaki sanayi üretimi için sadece % 18 düzeyindedir. Yine sanayi dışında ticaret ve mali sektör üretiminde bu oran %20’ler düzeyinde kalmaktadır. Hatta küçük esnaf ve zanaatkâr faaliyetlerini içerisinde barındıran serbest meslek kazançları açısından bu düzey %13’ e kadar gerilemektedir. Konut sahipliği gibi kira ve alım-satım-değerleme faaliyetleriyle şekillenen büyük ölçüde reel ekonomi dışındaki bir alanda neredeyse %50 düzeyine yaklaşmaktadır. Özetle ülkemizde emekçi kesimi tanımlayan “ücretli, maaşlı ve yevmiyeli” statüdeki göçmenlerin göç kararlarında üretim sürecine dâhil olmak yerine “devlet hizmetlerine” duyarlılaştıkları sonucuyla karşılaşılmaktadır.
Uygulama kapsamında ikinci olarak ülkemizde görece yüksek gelire sahip sermaye kesimini tanımlayan “işveren” statüsündeki göçmenlerin, göç ettikleri illerdeki “varış yeri” sektörel üretim düzeyleriyle doğru orantıda göç edip-etmedikleri sınanmıştır. Elde edilen bulgular ise tablo 2’ de sunulmuştur.
Tablo 2 İşveren Göçmenlerin Varış Yerlerindeki GSYİH Bileşenlerine Duyarlılıkları |
||||
Önem Sırası |
Üretim Bileşenleri |
ATKINSON Endeksi |
Potansiyel Refah Düzeyi % |
Potansiyel Refah Kaybı % |
1 |
Konut Sahipliği |
0.540 |
46.0 |
54.0 |
2 |
İnşaat |
0.556 |
44.4 |
55.6 |
3 |
Sektörler Toplamı |
0.565 |
43.5 |
56.5 |
4 |
GSYİH |
0.567 |
43.3 |
56.7 |
5 |
Devlet Hizmetleri |
0.604 |
39.6 |
60.4 |
6 |
Ulaştırma |
0.605 |
39.5 |
60.5 |
7 |
Tarım |
0.623 |
37.7 |
62.3 |
8 |
Ticaret |
0.630 |
37.0 |
63.0 |
9 |
Sanayi |
0.706 |
29.4 |
70.6 |
10 |
Serbest Meslek Kazancı |
0.762 |
23.8 |
76.2 |
11 |
Mali Sektör |
0.797 |
20.3 |
79.7 |
Elde edilen bulgular, işveren kesiminin göç edişlerinde emekçi kesimin göç edişlerine göre varış yerlerindeki sektörel üretim düzeylerine daha duyarlı oldukları sonucunu desteklemektedir. Ancak bu duyarlılık, sanayi ve ticaret gibi reel ekonomi kalemlerinden ziyade rant temelli konut sahipliği ya da inşaat gibi sektörler için yoğunlaşmaktadır. Hatta reel ekonomik üretim sektörlerine duyarlılık düzeyleri, devlet hizmetlerine duyarlılık düzeylerinin bile altındadır. Dolayısıyla göç edişlerinde, sermaye kesiminin daha çok reel ekonomik üretim alanlarından ziyade, spekülatif alanlardaki faaliyetlere odaklandığını savunmak mümkündür.
Uygulama kapsamında üçüncü olarak ülkemizde küçük esnaf-zanaatkar-küçük toprak sahibi çiftçi kesimi tanımlayan “kendi hesabına çalışan” statüsündeki göçmenlerin, göç ettikleri illerdeki “varış yeri” sektörel üretim düzeyleriyle doğru orantıda göç edip-etmedikleri sınanmıştır. Elde edilen bulgular ise tablo 3’ te sunulmuştur.
Tablo 3 Kendi Hesabına Çalışan Göçmenlerin Varış Yerlerindeki GSYİH Bileşenlerine Duyarlılıkları |
||||
Önem Sırası |
Üretim Bileşenleri |
ATKINSON Endeksi |
Potansiyel Refah Düzeyi % |
Potansiyel Refah Kaybı % |
1 |
Tarım |
0.436 |
56.4 |
43.6 |
2 |
Devlet Hizmetleri |
0.439 |
56.1 |
43.9 |
3 |
Konut Sahipliği |
0.441 |
55.9 |
44.1 |
4 |
Sektörler Toplamı |
0.462 |
53.8 |
46.2 |
5 |
GSYİH |
0.466 |
53.4 |
46.6 |
6 |
Ulaştırma |
0.482 |
51.8 |
48.2 |
7 |
İnşaat |
0.493 |
50.7 |
49.3 |
8 |
Ticaret |
0.616 |
38.4 |
61.6 |
9 |
Mali Sektör |
0.749 |
25.1 |
74.9 |
10 |
Serbest Meslek Kazancı |
0.751 |
24.9 |
75.1 |
11 |
Sanayi |
0.754 |
24.6 |
75.4 |
Elde edilen bulgular, küçük iş sahibi göçmenlerin göç edişlerinde en çok varış yerlerindeki tarımsal üretim ve devlet hizmetleri hacimlerine duyarlı oldukları sonucunu desteklemektedir. Varış yerlerindeki tarımsal üretim ve devlet hizmetlerinden küçük iş sahibi göçmenlerin sağladığı potansiyel refah düzeyi % 56’ ya ulaşmaktadır. Ulaştırma, inşaat, sektörler toplamı, GSYİH, konut sahipliği gibi üretim hacimlerinde de %50’nin üzerinde potansiyel sosyal refahın elde edildiği görülmektedir. Ancak ticaret ve sanayi gibi temel tarım-dışı reel üretime ve tarım dışı alanda faaliyet gösteren küçük iş sahiplerinin önemli bölümünün faaliyet alanı olan serbest meslek kazançlarında bu oranın %20’lere kadar gerilemesi, oldukça aykırı bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bulgular, tıpkı emekçi göçmenlerin üretim sürecinden kopmalarında olduğu gibi küçük iş sahiplerinde de aynı doğrultuda bir yapının mevcut olduğunu desteklemektedir. “Devlet hizmetleri”ne duyarlılığın tarım üretimine duyarlılıkla neredeyse aynı düzeyde olması da, kendi hesabına çalışan küçük sahibi konumundaki göçmenlerin sadaka ekonomisinden etkilendiklerine işaret etmektedir.
Uygulama kapsamında son olarak ülkemizde daha çok kırsal kesimde tarımsal üretim sürecinde yer alan ve aile topraklarında ücretsiz çalışan kesimi tanımlayan “ücretsiz aile efradı” statüsündeki göçmenlerin, göç ettikleri illerdeki “varış yeri” sektörel üretim düzeyleriyle doğru orantıda göç edip-etmedikleri sınanmıştır. Elde edilen bulgular ise tablo 4’ te sunulmuştur.
Tablo 4 Ücretsiz Aile İşçisi Göçmenlerin Varış Yerlerindeki GSYİH Bileşenlerine Duyarlılıkları |
||||
Önem Sırası |
Üretim Bileşenleri |
ATKINSON Endeksi |
Potansiyel Refah Düzeyi % |
Potansiyel Refah Kaybı % |
1 |
Tarım |
0.390 |
61.0 |
39.0 |
2 |
Devlet Hizmetleri |
0.418 |
58.2 |
41.8 |
3 |
Konut Sahipliği |
0.456 |
54.4 |
45.6 |
4 |
Sektörler Toplamı |
0.483 |
51.7 |
48.3 |
5 |
GSYİH |
0.486 |
51.4 |
48.6 |
6 |
Ulaştırma |
0.498 |
50.2 |
49.8 |
7 |
İnşaat |
0.528 |
47.2 |
52.8 |
8 |
Ticaret |
0.664 |
33.6 |
66.4 |
9 |
Mali Sektör |
0.763 |
23.7 |
76.3 |
10 |
Serbest Meslek Kazancı |
0.786 |
21.4 |
78.6 |
11 |
Sanayi |
0.796 |
20.4 |
79.6 |
Elde edilen bulgular, ücretsiz aile işçisi statüsündeki göçmenlerin göç edişlerinde en çok varış yerlerindeki tarımsal üretim ve devlet hizmetleri hacimlerine duyarlı oldukları sonucunu desteklemektedir. Bu kitle daha çok kendi başına bağımsız olarak hareket etmeyen, aileleriyle göç eden kesimi oluşturmaktadır. Dolayısıyla elde edilen bulgular da “kendi hesabına çalışanlar” için elde edilen bulgularla büyük bir paralellik içerisinde gerçekleşmektedir.
4. TARTIŞMA VE SONUÇ
Son zamanlarda sıkça duymaya alıştığımız “sadaka ekonomisi” olgusunun varlığını sınamak, oldukça güçtür. Ancak eldeki son göç verileri, Atkinson bölgesel eşitsizlik yaklaşımıyla ele alındığında bu konuyla ilgili bazı tanımlamalar yapabilmeyi mümkün kılmaktadır.
Elde edilen bulgular ilk bakışta, göçte “rasyonel insan” yaklaşımıyla hareket edilmediğini desteklemektedir. Ancak bu hükme varmadan önce “rasyonel insan”ın ne olduğu sorusunu yanıtlamak, durumun pek de ilk bakışta görüldüğü gibi olmadığını belirginleştirebilir. Son tahlilde “rasyonel insan” çalışmaya hevesli olan, üretim sürecinde ulvi sebeplerle bulunmak isteyen ya da kendini daha iyi hissetmek için çalışan insan demek değildir. Tam tersine çalışmak, boş vakitte elde edilecek faydadan vazgeçme sebebiyle maliyet konumundadır. Gelir ise bu maliyetin bedelidir. Bir bakıma Marksist jargonla esaretin bedeli olarak da tanımlanabilir.
Eğer devlet hizmetlerinden sağlanan fayda, üretim sürecinde olmak suretiyle elde edilecek gelirin sağlayacağı faydadan fazlaysa, insanların göç ederken üretim alanları yerine devlet yardımlarının fazla olduğu yerlere yönelmeleri iktisat teorisi açısından son derece rasyonel bir davranış olacaktır. Diğer bir deyişle “sadaka ekonomisi”nin sağladığı refah düzeyi “üretim ekonomisinde” çalışarak elde edilen refah düzeyinden fazlaysa insanlar devlet hizmetlerinin yoğun olduğu yerlerde yaşamayı tercih edeceklerdir. Ancak bu noktada ikinci bir olasılık daha vardır.
Şayet üretim sürecinde emekçi istediği halde emeğini arz edemiyorsa gelir elde edemeyecektir. Aynı şekilde küçük iş sahibi de sahip olduğu küçük birikimini kısa sürede tüketeceğinden, daha uzun zaman da alsa emekçinin gelir elde edememe durumuna düşecektir. Bu durumdaysa negatif tasarruf, yani borçlanmayla belki bir süre daha emekçi ve küçük iş sahibi yaşamlarını sürdürebileceklerdir. Fakat bunun da elbette bir sınırı olacak ve sınır aşıldığında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklardır.
Eğer üretim alanlarında iş bulma imkânı çok sınırlıysa “rasyonel birey üretim alanına göç ederse mi, yoksa devlet hizmetlerinin fazla olduğu yerlere göç ederse mi daha rasyonel davranmış olur?” sorusunu soralım. Kuramsal olarak “rasyonel birey”in üretmeyen, kamu yardımlarıyla yaşamını idame ettiren petrol zengini ülkelerdeki ya da uluslar arası yardımlarla ayakta durmaya çalışan diğer üçüncü dünya ülkelerindeki gibi bir ülkede yaşıyor olması durumunda, göç ederken kamu hizmetlerine daha duyarlı bir göç dağılımı sergilenmesinin gerekeceği açıktır. Bu durum, aynı zamanda emekçinin ve küçük iş sahiplerinin üretimle yabancılaşması için de bir gösterge özelliği taşımaktadır. Neticede hiçbir şey elde edememektense az şey elde ederek kanaat etmeyi tercih etmek, emeğini arz etme ümidinin kalmadığı anlamına da gelecektir. Elde edilen bulgular, günümüzden sekiz yıl öncesinde bile emekçi göçmenlerin üretimden çok devlet hizmetlerine duyarlı göç ettiklerini göstermektedir. Günümüz için resmi istatistiklerin 2010’dan sonra verilecek olması sebebiyle ne ölçüde değiştiğini ya da değişmediğini tespit etmek mümkün değildir. Ancak yaşanan gelişmeler, tekrar ücretli kesimin ve küçük sahiplerinin göç ederlerken varış yerlerindeki üretim düzeylerine daha duyarlı davranacaklarını desteklememektedir.
Günümüzde artık ileri teknoloji kullanılan sanayi üretimi içerisinde geleneksel düşük ve orta vasıflı mavi yakalıların istihdam edilmeleri son derece güçleşmiştir. Diğer taraftan geleneksel mavi yakalılara bilişim – medya -finans sektörü gibi alanlarda çalışan beyaz yakalıların vasıflarının kazandırılması da çok güçtür. Kaldı ki beyaz yakalılar arasında da rekabet, buna paralel olarak da işsizlik şiddetini her geçen gün arttırmaktadır. Bu konjonktür, tıpkı 1950’lerde Lewis’in kır ve kent için yaptığı ikili ekonomi tanımında olduğu gibi yeni bir ikili ekonomik yapının hızla oluşmakta olduğunun işaretlerini vermektedir. Yarım asır öncesinden farklı olarak bu ikili ekonomi arasında emeğin geçişkenliği, vasıfsal uyum kabiliyetinin büyük ölçüde ortadan kalkmış olması sebebiyle bu defa mevcut değildir. Somutlaştırmak gerekirse, yarım asır önce traktörün tarlayı sürmesiyle işsiz kalan Ahmet büyük şehirde tarım-dışı üretim süreci içerisinde triko işçisi ya da torna kalfası ya da boya fabrikasında işçi olabiliyorken; günümüzde endüstri meslek lisesi mezunu otomobil kaportacısı Ahmet bile robot teknolojisinden yoğun olarak yararlanılan bir otomobil fabrikasında üretim sürecine dahil olmada zorlanmaktadır. Dolayısıyla geçişkenlikte yaşanan bu sorun, geniş işsiz kitlelerin varlığını da kaçınılmaz kılmaktadır. Bu sorun ise devlet yardımlarının, üretim süreciyle yabancılaştırılan geniş kitlelerin yaşamlarını asgari sınırlarda sürdürebilmeleri için hayati öneme erişmesine yol açmaktadır. Kısacası “sadaka ekonomisi”, adı ister bilişim isterse bilgi ekonomisi olsun yeni üretim tarzının doğal bir çıktısı ve türevi olarak yaygınlaşmasını zorunlu kılmaktadır. Ancak sosyal güvenlik sisteminde yapılan yeni düzenlemeler, “sadaka ekonomisi”nin devletçe sürdürülebilirliğinin sınırda olduğuna da işaret etmektedir. O halde, özellikle önümüzdeki 30–40 yıllık süreçte kademeli olarak iş piyasasından çekilecek olan günümüzün sektörel geçişkenliği zayıf işgücü kesimi için, yeni ekonomik düzenin emek yoğun üretim alanlarını oluşturmak suretiyle bu neslin katma değeri düşük de olsa üreterek asgari standartlarda yaşamını idame ettirmesini sağlayacak yeni açılımlar geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Aksi durumda önümüzdeki yıllar, çeşitli sosyal patlamalara gebedir. Sosyal patlamaları, sosyal çözülme ve sınıfsal ayrışmaları azaltabilecek düzeyde “sadaka ekonomisi”nin sürdürülebilirliği yoktur.
KAYNAKLAR
Atkinson, A. B. (1970), “On the Measurement of Inequality”, Journal of Economic Theory, 2: 244–263.
Chakravarty, S. (1996), “A Measurement of Spatial Disparity: The Case of Income Inequality”, Urban Studies, 33 (9): 1671–1686.
Çiftçi M. (2008), “Ülkeler arası küresel eşitsizlikte uzun dönemli bozulma (1950–1998)”. Journal of International Social Research: 1 (5):156-79.
Fedorov, L. (2002), “Regional Inequality and Regional Polarization in Russia, 1990–99”, World Development, 30 (3): 443–456.
García, I. ve Molina, J. A. (2001), “The Effects of Region on the Welfare and Monetary Income of Spanish Families”, Urban Studies, 38 (13): 2415-2424.
Harvey, J. (2005), “A note on the ‘natural rate of subjective inequality’hypothesis and the approximate relationship between the Gini coefficient and the Atkinson index”, Journal of Public Economics, 89: 1021–1025.
Moran, T. P. (2003), “On the Theoretical and Methodological Context of Cross-National Inequality Data”, International Sociology, 18 (2): 351-378.
Pedersen, A. W. (2004), “Measurement Inequality as Relative Deprivation: A Sociological Approach to Inequality”, Acta Sociologica, 47: 31-49.
Ravallion, M. (2001), Growth, Inequality and Poverty: Looking Beyond the Averages, World Bank Policy Research Working Paper. 2558, Washington, DC.
Regidor, E.; Calle, M. E.; Navarro, P. ve Dominguez, V. (2003), “Trends in the Association between Average Income, Poverty and Income Inequality and Life Expectancy in Spain”, Social Science & Medicine, 56: 961–971.
Salas, R. (1997), “Welfare-consistent inequality indices in changing populations: The marginal population replication axiom A note”, Journal of Public Economics, 67: 145–150.
Sen, A. K. (1973), On Economic Inequality, Oxford University Press, Oxford, etc.
Spatz, J. (2006), Poverty and Inequality in the Era of Structural Reforms: The Case of Bolivia, Springer Verlag, Berlin.
EKLER
Tablo 5 Uygulamada Kullanılan GSYİH ve Bileşenleri (Milyar TL, 2000 yılı) |
|||||||||||
İller |
Tarım |
Sanayi |
İnşaat |
Ticaret |
Ulaştırma ve hab. |
Mali kur. |
Konut sahipliği |
Serbest meslek ve hizm. |
Sektörler toplamı |
Devlet hizm. |
GSYİH (Alıcı fiy.) |
Adana |
526,135 |
1,154,440 |
98,810 |
868,179 |
403,301 |
77,646 |
81,175 |
64,861 |
3,214,065 |
136,592 |
3,565,131 |
Adıyaman |
152,213 |
117,246 |
13,220 |
66,942 |
48,871 |
3,571 |
41,569 |
2,504 |
444,082 |
35,178 |
491,854 |
Afyon |
237,327 |
119,408 |
52,842 |
130,579 |
147,939 |
11,914 |
63,300 |
9,735 |
762,417 |
46,931 |
829,715 |
Ağrı |
92,463 |
7,051 |
11,114 |
18,336 |
17,389 |
1,693 |
9,739 |
878 |
157,615 |
21,959 |
183,939 |
Aksaray |
123,062 |
10,255 |
18,332 |
58,438 |
72,835 |
5,618 |
17,377 |
1,048 |
302,595 |
22,456 |
326,064 |
Amasya |
142,991 |
28,994 |
22,871 |
59,574 |
87,321 |
3,010 |
23,421 |
5,713 |
373,114 |
35,697 |
419,322 |
Ankara |
387,415 |
1,541,896 |
1,035,520 |
2,559,281 |
1,581,580 |
161,508 |
527,466 |
294,033 |
8,001,260 |
495,819 |
9,545,749 |
Antalya |
560,783 |
245,390 |
211,602 |
1,114,593 |
470,734 |
34,220 |
112,138 |
69,963 |
2,790,495 |
107,187 |
2,938,699 |
Ardahan |
30,027 |
2,190 |
1,490 |
5,510 |
5,787 |
2,450 |
3,559 |
342 |
49,451 |
10,924 |
60,423 |
Artvin |
57,951 |
61,773 |
12,343 |
58,024 |
77,302 |
3,710 |
8,260 |
2,360 |
279,493 |
18,154 |
299,303 |
Aydın |
537,961 |
162,565 |
93,400 |
579,486 |
162,288 |
24,275 |
125,988 |
48,632 |
1,716,058 |
60,840 |
1,807,663 |
Balıkesir |
481,993 |
349,075 |
85,203 |
233,875 |
298,816 |
25,910 |
159,711 |
26,346 |
1,645,154 |
88,275 |
1,789,308 |
Bartın |
30,029 |
17,739 |
8,334 |
14,450 |
29,704 |
4,168 |
11,188 |
1,501 |
113,837 |
6,618 |
122,244 |
Batman |
99,462 |
126,850 |
14,769 |
31,861 |
40,067 |
3,460 |
20,173 |
546 |
334,415 |
27,130 |
366,415 |
Bayburt |
14,448 |
2,573 |
3,809 |
10,252 |
14,998 |
1,653 |
4,816 |
251 |
51,478 |
6,762 |
58,263 |
Bilecik |
78,023 |
294,883 |
23,374 |
24,819 |
55,198 |
3,375 |
11,798 |
3,393 |
493,646 |
54,116 |
573,390 |
Bingöl |
39,836 |
26,084 |
6,126 |
6,336 |
10,270 |
1,092 |
6,610 |
604 |
96,366 |
18,184 |
115,375 |
Bitlis |
58,935 |
10,824 |
4,253 |
13,135 |
17,442 |
2,038 |
10,540 |
959 |
117,163 |
20,150 |
139,942 |
Bolu |
263,448 |
193,644 |
40,769 |
116,433 |
131,897 |
6,893 |
29,024 |
10,041 |
787,792 |
26,188 |
859,666 |
Burdur |
115,819 |
33,431 |
13,123 |
88,840 |
106,806 |
4,514 |
21,787 |
5,621 |
386,917 |
20,385 |
415,958 |
Bursa |
487,006 |
2,112,623 |
208,285 |
832,593 |
606,289 |
79,149 |
154,120 |
90,840 |
4,535,537 |
118,703 |
5,015,684 |
Çanakkale |
239,840 |
286,666 |
43,319 |
173,091 |
155,015 |
8,818 |
39,545 |
15,343 |
957,723 |
42,295 |
1,017,588 |
Çankırı |
73,107 |
18,210 |
11,119 |
57,924 |
40,644 |
2,523 |
14,477 |
2,681 |
219,384 |
17,971 |
242,531 |
Çorum |
188,710 |
93,818 |
42,114 |
304,233 |
130,104 |
10,320 |
50,885 |
11,222 |
824,594 |
36,160 |
871,556 |
Denizli |
328,460 |
386,932 |
101,597 |
548,545 |
218,935 |
31,093 |
76,269 |
32,559 |
1,695,743 |
54,524 |
1,817,721 |
Diyarbakır |
319,260 |
248,175 |
65,982 |
232,215 |
121,908 |
8,893 |
48,226 |
10,883 |
1,049,102 |
133,560 |
1,196,370 |
Düzce |
93,619 |
105,733 |
4,415 |
51,359 |
27,488 |
3,304 |
23,517 |
4,105 |
311,451 |
14,660 |
345,581 |
Edirne |
270,915 |
126,939 |
29,686 |
136,022 |
110,836 |
27,886 |
29,954 |
11,996 |
699,945 |
37,902 |
756,830 |
Elazığ |
107,149 |
181,218 |
49,690 |
89,013 |
70,474 |
6,779 |
44,921 |
6,394 |
549,562 |
68,341 |
630,710 |
Erzincan |
75,774 |
27,079 |
5,528 |
37,538 |
35,953 |
3,352 |
9,774 |
1,709 |
194,487 |
26,377 |
224,245 |
Erzurum |
132,463 |
56,412 |
38,145 |
145,545 |
63,734 |
9,058 |
28,333 |
8,023 |
476,823 |
87,559 |
577,505 |
Eskişehir |
155,561 |
401,240 |
62,687 |
406,602 |
183,595 |
17,356 |
54,607 |
21,761 |
1,299,964 |
81,455 |
1,424,621 |
Gaziantep |
215,656 |
402,287 |
98,051 |
542,562 |
175,481 |
30,530 |
161,559 |
31,083 |
1,631,142 |
60,421 |
1,741,987 |
Giresun |
116,554 |
70,102 |
36,385 |
68,943 |
104,247 |
11,741 |
31,492 |
5,691 |
432,940 |
29,763 |
475,173 |
Gümüşhane |
42,527 |
1,987 |
8,112 |
12,931 |
42,354 |
2,327 |
7,004 |
572 |
115,596 |
11,546 |
128,170 |
Hakkari |
30,300 |
5,363 |
6,338 |
3,620 |
4,521 |
754 |
5,823 |
245 |
56,476 |
17,969 |
74,703 |
Hatay |
464,209 |
276,656 |
47,709 |
527,069 |
267,484 |
12,402 |
132,052 |
32,261 |
1,747,878 |
69,609 |
1,888,771 |
Iğdır |
37,105 |
3,038 |
9,284 |
6,789 |
15,139 |
2,711 |
6,896 |
490 |
79,446 |
11,610 |
91,271 |
Isparta |
167,250 |
108,044 |
32,297 |
95,246 |
70,077 |
7,738 |
26,467 |
8,832 |
511,428 |
40,875 |
570,308 |
İstanbul |
118,558 |
9,846,047 |
1,126,131 |
7,308,211 |
3,398,459 |
1,634,110 |
1,186,859 |
1,060,311 |
24,153,287 |
677,415 |
26,278,326 |
İzmir |
673,327 |
2,662,482 |
337,744 |
2,065,466 |
1,193,303 |
218,257 |
431,141 |
235,484 |
7,687,443 |
302,780 |
9,016,134 |
K.Maraş |
243,214 |
280,814 |
95,574 |
189,973 |
112,106 |
8,124 |
89,018 |
8,306 |
1,021,807 |
50,116 |
1,090,924 |
Karabük |
31,912 |
531,532 |
18,264 |
111,082 |
29,387 |
9,797 |
23,714 |
9,011 |
760,998 |
8,008 |
780,561 |
Karaman |
203,413 |
53,734 |
18,829 |
29,970 |
43,138 |
3,742 |
14,752 |
5,191 |
369,855 |
16,620 |
397,655 |
Kars |
61,205 |
13,745 |
9,844 |
39,035 |
22,085 |
2,536 |
12,112 |
891 |
159,934 |
24,362 |
186,356 |
Kastamonu |
154,146 |
68,676 |
30,494 |
50,326 |
123,402 |
4,916 |
22,378 |
4,447 |
456,021 |
37,271 |
508,543 |
Kayseri |
148,407 |
266,460 |
145,524 |
374,011 |
171,247 |
15,071 |
56,585 |
23,521 |
1,193,255 |
102,769 |
1,373,965 |
Kırıkkale |
58,707 |
345,957 |
23,456 |
35,061 |
40,901 |
6,568 |
23,682 |
26,846 |
555,913 |
14,680 |
619,138 |
Kırklareli |
97,328 |
526,832 |
30,892 |
89,365 |
77,347 |
8,345 |
31,306 |
8,627 |
865,016 |
26,417 |
921,207 |
Kırşehir |
76,149 |
35,545 |
14,119 |
40,434 |
61,711 |
3,754 |
21,609 |
3,249 |
252,912 |
17,973 |
276,285 |
Kilis |
53,036 |
21,799 |
4,476 |
83,596 |
8,208 |
1,692 |
10,781 |
5,080 |
187,224 |
10,038 |
199,925 |
Kocaeli |
122,468 |
2,658,623 |
171,940 |
507,579 |
438,967 |
71,256 |
131,398 |
36,680 |
4,083,521 |
153,192 |
5,223,778 |
Konya |
586,198 |
503,289 |
209,871 |
470,466 |
486,011 |
30,279 |
132,370 |
34,416 |
2,432,871 |
118,312 |
2,639,553 |
Kütahya |
132,596 |
397,603 |
41,100 |
66,509 |
133,839 |
9,507 |
29,302 |
7,168 |
810,015 |
38,121 |
863,686 |
Malatya |
168,231 |
245,113 |
42,959 |
231,894 |
98,738 |
9,360 |
57,166 |
10,484 |
859,730 |
57,110 |
942,046 |
Manisa |
832,470 |
1,190,004 |
77,512 |
611,035 |
223,572 |
25,742 |
160,543 |
48,093 |
3,153,385 |
67,406 |
3,273,149 |
Mardin |
130,679 |
37,499 |
13,874 |
89,903 |
149,909 |
3,346 |
29,363 |
3,037 |
456,015 |
40,497 |
499,901 |
Mersin |
643,480 |
727,144 |
87,554 |
633,671 |
412,699 |
25,334 |
158,141 |
70,230 |
2,751,763 |
101,465 |
3,079,797 |
Muğla |
350,715 |
537,963 |
84,310 |
562,373 |
177,287 |
22,398 |
54,110 |
21,570 |
1,796,862 |
46,922 |
1,896,362 |
Muş |
86,671 |
8,667 |
8,386 |
6,598 |
12,987 |
1,407 |
10,043 |
403 |
134,372 |
23,278 |
160,654 |
Nevşehir |
161,551 |
69,323 |
23,248 |
110,065 |
111,423 |
7,249 |
19,144 |
5,071 |
501,113 |
21,011 |
531,770 |
Niğde |
184,112 |
63,389 |
30,090 |
53,724 |
73,668 |
5,029 |
23,675 |
1,608 |
431,418 |
23,803 |
466,999 |
Ordu |
224,033 |
131,014 |
46,378 |
124,250 |
129,488 |
6,025 |
34,806 |
12,031 |
704,139 |
43,439 |
765,811 |
Osmaniye |
96,156 |
36,646 |
19,389 |
112,360 |
19,917 |
8,719 |
38,283 |
19,412 |
343,648 |
31,192 |
382,143 |
Rize |
78,245 |
77,576 |
21,281 |
93,865 |
118,775 |
5,818 |
27,583 |
4,025 |
423,273 |
22,558 |
469,198 |
Sakarya |
269,214 |
349,484 |
63,580 |
305,380 |
151,873 |
11,148 |
72,176 |
23,140 |
1,238,284 |
55,104 |
1,343,891 |
Samsun |
390,435 |
315,196 |
90,687 |
529,438 |
169,280 |
21,408 |
57,464 |
33,553 |
1,592,578 |
92,262 |
1,726,504 |
Siirt |
48,067 |
69,087 |
7,324 |
9,755 |
24,517 |
1,267 |
15,025 |
174 |
174,611 |
25,746 |
202,072 |
Sinop |
65,641 |
15,059 |
11,872 |
42,134 |
57,167 |
2,868 |
15,595 |
4,629 |
212,556 |
19,553 |
234,318 |
Sivas |
112,707 |
176,918 |
46,904 |
149,367 |
104,823 |
8,374 |
53,531 |
7,197 |
652,260 |
60,597 |
737,199 |
Şanlıurfa |
664,248 |
143,621 |
49,083 |
75,977 |
138,708 |
8,201 |
64,208 |
8,471 |
1,148,352 |
55,514 |
1,250,401 |
Şırnak |
39,481 |
3,681 |
3,552 |
1,768 |
42,940 |
2,758 |
4,565 |
130 |
96,867 |
22,187 |
119,085 |
Tekirdağ |
193,433 |
735,126 |
108,005 |
173,569 |
152,469 |
17,964 |
60,921 |
17,963 |
1,452,863 |
44,997 |
1,574,939 |
Tokat |
226,514 |
250,921 |
25,615 |
64,489 |
105,751 |
5,965 |
52,828 |
10,064 |
739,717 |
39,868 |
809,183 |
Trabzon |
147,953 |
179,109 |
59,856 |
232,757 |
158,920 |
19,115 |
39,187 |
16,511 |
840,685 |
67,127 |
927,767 |
Tunceli |
24,270 |
1,708 |
3,677 |
5,934 |
5,862 |
1,510 |
3,111 |
324 |
45,070 |
14,229 |
60,015 |
Uşak |
105,724 |
50,672 |
22,021 |
103,034 |
54,119 |
6,960 |
20,357 |
9,062 |
366,905 |
21,369 |
399,655 |
Van |
101,727 |
40,688 |
19,221 |
67,288 |
86,896 |
4,291 |
38,390 |
4,447 |
361,374 |
67,307 |
442,405 |
Yalova |
31,344 |
283,183 |
24,887 |
164,320 |
35,338 |
7,541 |
12,322 |
20,613 |
572,508 |
16,096 |
622,555 |
Yozgat |
174,506 |
75,712 |
24,423 |
60,685 |
93,304 |
7,110 |
29,663 |
6,123 |
464,690 |
32,630 |
506,025 |
Zonguldak |
73,735 |
291,424 |
25,260 |
200,042 |
179,708 |
23,711 |
44,180 |
14,011 |
843,113 |
33,189 |
989,486 |
Kaynak: TÜİK |
Tablo 6 İşteki Duruma Göre İllerin Diğer İllerden Aldıkları Göçmen Sayısı |
|||||
İl |
Ücretli, maaşlı veya yevmiyeli |
İşveren |
Kendi hesabına |
Ücretsiz aile işçisi |
Bilinmeyen |
Adana |
28 895 |
546 |
2 679 |
4 964 |
4 |
Adıyaman |
7 415 |
76 |
531 |
1 120 |
2 |
Afyon |
10 943 |
172 |
1 385 |
2 800 |
0 |
Ağrı |
14 042 |
53 |
527 |
1 256 |
2 |
Aksaray |
6 467 |
105 |
778 |
1 442 |
0 |
Amasya |
13 667 |
97 |
786 |
1 193 |
2 |
Ankara |
137 292 |
2 648 |
6 564 |
7 768 |
47 |
Antalya |
62 490 |
2 366 |
8 872 |
12 647 |
6 |
Ardahan |
4 403 |
28 |
457 |
856 |
0 |
Artvin |
5 536 |
68 |
878 |
1 154 |
4 |
Aydın |
28 483 |
754 |
3 612 |
6 199 |
1 |
Balıkesir |
26 295 |
645 |
4 536 |
3 834 |
26 |
Bartın |
3 923 |
61 |
518 |
1 046 |
0 |
Batman |
7 965 |
64 |
398 |
811 |
0 |
Bayburt |
2 191 |
34 |
291 |
751 |
0 |
Bilecik |
12 432 |
109 |
621 |
830 |
0 |
Bingöl |
7 155 |
27 |
454 |
1 003 |
0 |
Bitlis |
7 568 |
50 |
567 |
1 124 |
0 |
Bolu |
9 953 |
148 |
1 119 |
2 038 |
0 |
Burdur |
4 974 |
90 |
817 |
1 064 |
1 |
Bursa |
60 789 |
1 516 |
5 509 |
8 174 |
4 |
Çanakkale |
17 864 |
302 |
2 048 |
1 802 |
26 |
Çankırı |
7 061 |
106 |
1 275 |
2 050 |
0 |
Çorum |
9 435 |
175 |
1 174 |
1 998 |
3 |
Denizli |
24 635 |
453 |
2 311 |
4 069 |
0 |
Diyarbakır |
27 118 |
223 |
1 498 |
3 319 |
2 |
Düzce |
9 368 |
167 |
1 347 |
2 738 |
1 |
Edirne |
16 178 |
212 |
1 081 |
1 271 |
8 |
Elazığ |
13 878 |
131 |
933 |
2 232 |
0 |
Erzincan |
12 576 |
103 |
1 348 |
2 341 |
1 |
Erzurum |
15 207 |
166 |
1 209 |
2 371 |
0 |
Eskişehir |
20 596 |
331 |
1 500 |
1 870 |
14 |
Gaziantep |
23 206 |
479 |
1 718 |
2 140 |
0 |
Giresun |
7 428 |
149 |
2 267 |
4 182 |
0 |
Gümüşhane |
3 641 |
46 |
957 |
2 060 |
0 |
Hakkari |
9 527 |
19 |
165 |
255 |
0 |
Hatay |
20 149 |
290 |
1 581 |
3 447 |
1 |
Iğdır |
5 480 |
79 |
458 |
885 |
0 |
Isparta |
15 623 |
162 |
1 259 |
1 920 |
0 |
İçel |
31 415 |
889 |
6 192 |
10 408 |
1 |
İstanbul |
359 258 |
7 606 |
22 861 |
28 808 |
23 |
İzmir |
112 235 |
2 628 |
8 428 |
11 888 |
14 |
Kahramanmaraş |
13 393 |
150 |
1 219 |
2 347 |
0 |
Karabük |
5 410 |
83 |
590 |
719 |
3 |
Karaman |
4 248 |
67 |
546 |
971 |
0 |
Kars |
17 970 |
80 |
780 |
1 771 |
0 |
Kastamonu |
7 506 |
188 |
2 081 |
3 248 |
1 |
Kayseri |
21 839 |
368 |
1 783 |
3 130 |
3 |
Kırıkkale |
6 684 |
86 |
729 |
1 541 |
0 |
Kırklareli |
12 718 |
235 |
1 284 |
2 360 |
0 |
Kırşehir |
5 544 |
81 |
684 |
1 698 |
0 |
Kilis |
2 591 |
28 |
163 |
258 |
2 |
Kocaeli |
43 121 |
872 |
5 324 |
11 519 |
0 |
Konya |
32 753 |
550 |
3 305 |
5 701 |
3 |
Kütahya |
13 470 |
141 |
1 210 |
2 719 |
0 |
Malatya |
14 672 |
172 |
1 892 |
3 992 |
0 |
Manisa |
32 538 |
402 |
2 315 |
4 440 |
7 |
Mardin |
10 403 |
62 |
752 |
1 363 |
7 |
Muğla |
34 533 |
1 459 |
5 587 |
7 849 |
1 |
Muş |
5 652 |
36 |
527 |
1 717 |
0 |
Nevşehir |
8 822 |
147 |
1 220 |
3 205 |
0 |
Niğde |
8 030 |
128 |
1 119 |
1 938 |
2 |
Ordu |
10 652 |
225 |
2 432 |
4 940 |
0 |
Osmaniye |
7 410 |
83 |
644 |
1 190 |
0 |
Rize |
7 254 |
168 |
1 691 |
3 126 |
0 |
Sakarya |
18 140 |
441 |
2 176 |
4 694 |
1 |
Samsun |
17 616 |
387 |
2 230 |
4 116 |
0 |
Siirt |
9 356 |
25 |
251 |
703 |
0 |
Sinop |
4 685 |
110 |
1 395 |
2 255 |
0 |
Sivas |
14 424 |
168 |
2 184 |
3 996 |
0 |
Şanlıurfa |
18 353 |
139 |
971 |
1 653 |
2 |
Şırnak |
19 503 |
51 |
356 |
639 |
0 |
Tekirdağ |
38 420 |
783 |
3 754 |
6 464 |
0 |
Tokat |
9 143 |
124 |
1 397 |
4 054 |
0 |
Trabzon |
13 219 |
293 |
2 565 |
5 216 |
0 |
Tunceli |
11 346 |
23 |
313 |
479 |
4 |
Uşak |
5 460 |
165 |
568 |
978 |
0 |
Van |
14 492 |
132 |
741 |
1 523 |
0 |
Yalova |
7 676 |
250 |
1 247 |
1 966 |
1 |
Yozgat |
10 129 |
94 |
1 327 |
3 907 |
0 |
Zonguldak |
10 959 |
174 |
855 |
1 719 |
5 |
Kaynak: TÜİK |
© 2019 - ÇALIŞMA VE TOPLUM DERGİSİ